Süleyman Çobanoğlu: “Çekik gözlü Yesevî – Yunus yayından kaşı”

 

“Beşeri” Hoyrat

 

 

 

Tepesinde tek Allah toplusunda tek mermi
damarları kupkuru kan geliyor ağzından
dolu bulutlar gibi ağıp geliyor ölüm
göğüslüyor yağmuru kan geliyor ağzından
insan yalnız insandır insan kahraman değil
papazlar yalancıdır ötmesi burhan değil
ölen hayvandurursa yaşayan hayvan değil
yaşıyor yaşamaksa kan geliyor ağzından
şair – o korkak asker müflis adam adayı
damarları kupkuru hüznü çok kabadayı
Türkçeyi omuzlamış o yemyeşil bohçayı
dizleri sarsılıyor kan geliyor ağzından
farlara bakarkenki kedilere ağlıyor
kamyonlardan korkmayan gözlerine ağlıyor
dünyanın yarasına etinden et bağlıyor
kimesneler bilmiyor kan geliyor ağzından
korkuyor o kadar ki insanüstü korkuyor
yer camdan gök buhurdan bildiğin türküler
ve toz duman içinde görklü Tanrı balkıyor
yürekten ululuyor kan geliyor ağzından
fara bakan kedinin bir bebek arkadaşı
Uygur Türkü bir bebek bir bile değil yaşı
çekik gözlü Yesevi – Yunus yayından kaşı
kuzu gibi bağırıyor kan geliyor ağzından
duyuyor kamçı gibi bu acı acı değil
kılıç değil gürz değil kargı ok ucu değil
düşlüyor yorumunu kimse bulucu değil
kitaplara bakıyor kan geliyor ağzından
bu sapsarı susması sana yabancı değil
duyuyor kamçı gibi bu acı acı değil
yanıyor Muhammedî – amma İslamcı değil
dört bir yana tütüyor kan geliyor ağzından
tepesinde tek Allah toplusunda tek mermi
Uygur Türkü bir bebek farlara bakan kedi
çıldırmış uğultuda duyuyorlar apaçık
işiteni olmayan kamçı gibi sesini
sen şiir sanıyorsun kan geliyor ağzından.
Süleyman Çobanoğlu