H. Nihal ATSIZ: 23 MAYIS 1040: Dandânakan Savaşı ve 3 MAYIS 1944

23 MAYIS 1040: Dandânakan Savaşı ve 3 MAYIS 1944

H. Nihal ATSIZ

Türk tarihinde şanlı, elemli, uğursuz birçok mayıs günleri vardır. Bu yazıda artık kesin olarak hükme  bağlanmış bir Mayıs’la (23 Mayıs 1040), üzerinde henüz son söz söylenmemiş başka bir Mayıs’tan (3  Mayıs 1944) bahsedeceğim.

23 Mayıs 1040 Cuma günü, Mayıs’ların en mühimi ve en şanslısıdır. Çünkü o gün Selçuklu ve Gazneli  orduları arasında yapılan ünlü Dandânakan Savaşı’ndan sonra devletimiz, yani Türkiye (ve daha doğru  adı ile Batı Türkeli) kurulmuş, dokuz yüzyılı aşan hayatında bu devlet bazen parçalanıp bölünerek iç  savaşlarla uğraşmış, bir iki defa tarih sahnesinden silinecek diye bakılırken ırkının ve geçmişinin büyük  gücü ile yine toparlanıp yaşamayı başarmıştır.   

Devletimizi kuran Türkler büyük çoğunluğu ile Oğuzlardır. O zamanki asıl Türk Devleti olan  Karahanlılar’dan bir prens de, hanedanı ile arası açık olduğu için kendi buyruğundaki Türklerle  Oğuzlara katılıp bütün savaşlara girmiş, Türkiye’nin kuruluşunda rol oynamıştır.    Bir süre Karahanlılar’ın ve Karahanlılar’a bağlı olmayarak yaşayan batıdaki Hazar Kağanlığı’nın  arasında bocalayan Oğuzlar, anayurt dışındaki Türk Devleti’nin, yani Gazneliler’in elindeki Horasan’da  çok sıkıntılı ve tehlikeli yıllar geçirdikten sonra nihayet 23 Mayıs I040′ta Gazneliler’in Türk, Hintli,  Afganlı, Acem, Arap ve kürtlerden kurulu 100.000 kişilik ordusunu 16.000 kişiyle bozup dağıtarak aynı  günde devletlerini kurdular.    Dikkate değer ki bu savaşta Gazneliler ordusunun Türkler’den bîr bölümü Oğuzlara katılmış, öncü  kuvveti olan Arap ve kürtler ilk hamlede; Hintli, Afganlı ve Acemler daha sonra kaçmış. Gazneli Sultan  Mesut’la birlikte sonuna kadar dayananlar yine Türkler olmuştur.    Bu savaşın başkomutanı ve en büyük kahramanı, Türk tarihinin Deli Dumrulları’ndan biri olan “Çağrı  Bey”, Gazneliler ordusunun en büyük kahramanı da sarhoşluğuna ve tedbirsizliğine rağmen Gazneli  Sultan Mesut’tur.    Devletimizin temeline en büyük harcı atan Çağrı Bey’i unutursak bu, bizim için ayıptan da büyük bir  zillet olur. Çağrı Bey’in unutulmadığına en büyük delil bugün birçok aydınların oğullarına “Çağrı” adını  vermesidir. Fakat hu kahramanın yalnız aydınların gönlünde yaşaması yetmez. Tarih kitaplarında  gerekli yer verilmedikçe, ulu ve gösterişli bir Çağrı Bey anıtı dikilmedikçe görevimizi yapmış  sayılamayız.    Bu yıl yine cumaya rastlayan 23 Mayıs 1975, devletimizin kuruluşunun 935. yılıdır. Müttefik  sandıklarımız tarafından terk edildiğimiz, içteki bozgun unsurlarının ihanetine uğradığımız şu günlerde  935. yılı anmak manevî güç kaynaklarımızdan biridir.

Tanrı’nın esirgenliği, başta Çağrı Bey olmak üzere Dandânakan Savaşı’nın Selçuklu ve Gazneli bütün  Türkleri’nin üzerine olsun!..

***

YUNUS BUĞRA YILMAZ BELGELİĞİNDEN

ÖTÜKEN
AYLIK TÜRKÇÜ DERGİ
KURULUŞ TARİHİ: OCAK 1964
DÖNEM:12
SAYI:5(137)
SAHİBİ : ATSIZ
SORUMLU MÜDÜR: ERDOĞAN SARUHANOĞLU

SAYMAN: İZZET YOLALAN
TARİH: MAYIS 1975
YAYIN YERİ: İSTANBUL