BAHTİYAR VAHABZÂDE: Çörek / Veten “Çörek Saadet Değil, Unutdun mu Bunu Sen?”
1970’li yılların sonunda Azerbaycan Türkçesinden Türkiye Türkçesine ilk edebî aktarımlar yapılmaya başlanmıştı. Bu çerçevede Azerbaycan’ın ünlü şairi Bahtiyar Vahabzade’nin şiirlerinden bir seçki de “Şiirler” adı ile Ötüken Yayınları arasında neşredilmişti. Henüz bir tıbbiye öğrencisi olarak satın alıp hemen okuduğum şiirler arasında “Çörek Saadet Değil” kodu ile hafızama aldığım bir şiir vardı ki beni çok etkilemişti.
Bahtiyar Vahabzade, 1972 tarihli bu şiirinde ekmek için Almanya’ya giden ve Berlin’de karşılaştıkları bir Türkiyeli genç ile aralarında geçen diyalogu yansıtmaktadır. Üzerinde “garip amblemler” bulunan bir tişört ile Berlin’de gezen Türk genci, Vahabzade’ye “vatan”ın değil “ekmek yenilen yer”in önemli olduğunu söyleyince çok üzülen Bahtiyar Vahabzade oteline döndüğünde bu şiiri kaleme alır. Bugün de daha iyi yaşamak için yurtdışına giden doktor, mühendis gibi okumuşlarımızın durumuna bakarak şiirin gündeme getirilmesini uygun buldum.
***
Dr. Hayati BİCE
***
BAHTİYAR VAHABZÂDE
Şiiri Okumadan Önce
1970’li yılların sonunda Azerbaycan Türkçesinden Türkiye Türkçesine ilk edebî aktarımlar yapılmaya başlanmıştı. Bu çerçevede Azerbaycan’ın ünlü şairi Bahtiyar Vahabzade’nin şiirlerinden bir seçki de “Şiirler” adı ile Ötüken Yayınları arasında neşredilmişti. Henüz bir tıbbiye öğrencisi olarak satın alıp hemen okuduğum şiirler arasında “Çörek Saadet Değil” kodu ile hafızama aldığım bir şiir vardı ki beni çok etkilemişti.
Bahtiyar Vahabzade, 1972 tarihli bu şiirinde ekmek için Almanya’ya giden ve Berlin’de karşılaştıkları bir Türkiyeli genç ile aralarında geçen diyalogu yansıtmaktadır. Üzerinde “garip amblemler” bulunan bir tişört ile Berlin’de gezen Türk genci, Vahabzade’ye “vatan”ın değil “ekmek yenilen yer”in önemli olduğunu söyleyince çok üzülen Bahtiyar Vahabzade oteline döndüğünde bu şiiri kaleme alır. Bugün de daha iyi yaşamak için yurtdışına giden doktor, mühendis gibi okumuşlarımızın durumuna bakarak şiirin gündeme getirilmesini uygun buldum.
***
Dr. Hayati BİCE
***
BAHTİYAR VAHABZÂDE
ÇÖREK1 – VETEN
Eyninde2 «cinsi» şalvar3,
Belinde enli kemer.
Saçı çiğinlerinde4
Döşünde amblemler,
Fermenli5 bir Türk ile
Men danışdım6 erk ile:
-Burda çörek tapmısan7,
bes8 saadet,
bes veten?
Çörek saadet değil, unutdun mu bunu sen?
Üç il,
Beş il,
Ne zaman
Döneceksen vetene?
-Harda9 garnım tohdursa, ora vetendir mene,
Deye gahgaha çekdi.
O bu gahgahasıyla üzüme şille çekdi.10
Bir garınlıg çörekçün sen unutdun her şeyi.
Sen çöreğe bağladın, taleyini,11 bahtını,
Bes vetenin taleyi?
Bes onu kim düşünsün?
Veten düşmenlerinin garnını tökmek üçün,
Kimin kini, gazabı
Yanıp gülleye dönsün?
Burda çörek tapmısan,
bes saadet,
bes veten?
Çörek saadet değil; unutdun mu bunu sen?
Saadet-Veten demek!
O, vetene bağlıdır.
Elin12 galbi dağlıysa, senin galbin dağlıdır.
Bes her zulme, cefaya nece dayanmış baban?13
Elle gelen yası da toy-bayram sanmış baban.
Elsiz bir saadeti, saadet bilmemişler.
Unutma,
«El içinde; öl içinde»
demişler.
Veten-namus.
Namusu
ite atsan it yemez.
Yal üçün zingildeyer,14 namusa zingildemez.
Sen insansan!
Namusun, el gayretin hanı bes?
Namusu elef15 kimi gövşeme!..18
o, yeyilmez!
Bir parçacıg çörekçün hamı gaçsın vetenden
Bes vetende kim olsun?
Kederinden gaçdığın,
Sabahki, sevincine uzagdan el açdığın,
O su, hava,
o torpag,
Goy sene ganim olsun!17
«Harda garnım toh ise, ora vetendir» dedin.
Sen veteni çöreğe nece gurban eledin?
Burda çörek gazanıp özünü de itirdin.
Bığ18 dalınca gelirken, sakgalı müfte18 verdin,
Gurbetde çöreğin var,
üreğin yohdur senin.
Anasız bir uşagsan,
Gıvrıl yat,
dinme!20
Galbin,
oyug-oyugdur senin!
Çöreğin var,
Bes hanı saçına sığal çeken,21
Vetenin külekleri?22
Seni sermest eyleyen gülleri, çiçekleri?
Hanı veten havası?
Hanı ana laylası?..23
Veten yalnız çörek mi?
Bes bunlar?
Bunlar hanı?
Bir parçacıg çöreğe satarlar mı ananı?24
Garbî Berlin / 1972
________________________________________________
SÖZLÜK
1)Ekmek
1)Ekmek
2)Üzerinde, vücudunda
3)Kot pantolonu
4)Omuzlarında
5) Fermen: Batı Almanya’da bir şehir
6)Konuştum
7)Bulmuşsun
8)Pekiyi
9)Nerde
10) Sille vurdu
11)Talihini
12)Halkın
13)Deden nasıl tahammül etmiş
14)Yaltaklık eder, mızıldanır
15)Alaf, hayvan yemi; ot-saman vs.
16)Çiğneme
17)Düşman olsun
18)Bıyık
19)Parasız, karşılıksız
20)Konuşma, sus!
21)«Saçını okşayan»
22)Rüzgârları
23)Ninnisi
24)Anayı
=====================
=====================
***
Mahmud oğlu Bahtiyar Vahabzade, 16 Ağustos 1925 tarihinde Şeki’de doğdu. 9 yaşında ailesiyle beraber Bakü’ye taşındı. İlk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladı. 1942 yılında girdiği Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü’nden 1947 yılında mezun oldu ve aynı bölümde öğretim üyesi olarak ders vermeye başladı. 1964 yılında tamamladığı S.Vurğunun hayat ve yaradıcılığı isimli monografisi ile filoloji doktoru ünvanını aldı. 1980 yılında Azerbaycan İlimler Akademisi üyeliğine seçilen Vahabzade, 2001 yılında emekli olana kadar üniversite de ders vermiştir. Vahabzade, 1960’larda başlayan özgürlük hareketlerinin öncülerindendir. Bu konuda kaleme aldığı 1959 tarihli Gülistan isimli şiirinde, ikiye bölünen (İran ve Rusya) Azerbaycan halkının yaşadığı felaketleri anlatmıştır. Adı geçen eserinde dolayı 1962 yılında milliyetçi damgası vurulan şair 2 yıllığına üniversitede ki görevinden de uzaklaştırılmıştır. Bu olumsuzluklara ve Sovyet rejiminin baskılarına rağmen özgürlük mücadelesinden hiç yılmamıştır. Azerbaycan halkının sıkıntılarını konu ettiği pek çok eserini yurt dışına kaçırarak yayınlanmasını sağlamıştır. Eserlerinde Azerbaycan Türkçesi’ni en temiz şekilde kullanmaya özen gösteren ve halkının duygularına tercüman olan Vahabzade Azerbaycan’da Halk Şairi adıyla anılır. 1995 yılında Azerbaycan özgürlük mücadelesindeki hizmetlerinden dolayı İstiklal nişanı ile ödüllendirilmiştir. Ülkesinin özgürlük simgelerinden biridir. Vahabzade 1980-2000 yılları arasında 5 defa milletvekili seçilmiştir. 13 Şubat 2009 tarihinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki evinde vefat etti. Bahtiyar Vahapzade’nin cenazesi, uzun yıllar ders verdiği Bakü Devlet Üniversitesinin salonunda düzenlenen törenden sonra tanınmış şair, edebiyatçı, bilim ve siyaset adamlarının mezarlarının bulunduğu Fahri Hıyaban’da toprağa verildi.
***
Bu vesile ile Bahtiyar Vahabzade’nin ruhu şad olsun. ÜLKÜ-YAZ