Dede Korkut’un Yeni Nüshası
Ahmet B. ERCİLASUN
Dede Korkut Kitabı, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Eserdeki boylar (destani hikâyeler) Oğuzname’nin bir parçasıdır. Oğuzname de Türk destan geleneğinin en önemli ürünüdür.
Dede Korkut Kitabı’nın Almanya’da bulunan Dresden nüshası 1815’ten, Vatikan nüshası 1950’den beri bilinmekteydi. Dede Korkut’un Türkiye’deki ilk yayını 1916’da Kilisli Muallim Rifat tarafından yapılmıştır. Türkiye’de ve Azerbaycan’da 100 küsur yıldan beri konu üzerinde ilmî ve popüler pek çok yayın yapılmıştır. Kitaptaki destani hikâyeler resim ve heykel sanatlarına, çizgi filmlere ve dramalara da konu olmuştur.
Eser yabancı Türkologların da ilgisini çekmiş ve yabancı dillere de çevrilmiştir. Son yıllarda Türk Dünyası‘nın diğer coğrafyalarında da büyük bir ilgi görmektedir.
2018 yılının Aralık ayında, Türklüğün bu büyük ve önemli eserinin yeni bir nüshası bulunmuştur. Eseri bulan, İran’ın Türkmensahra bölgesindeki Günbed şehrinde yaşayan Veli Muhammed Hoca adlı bir Türkmen aydınıdır. Mesleği elektrik mühendisliği olan Veli Muhammed Hoca bir kitap meraklısı ve koleksiyoncusudur. Elinde pek çok yazma ve taş baskı nadir kitap bulunmaktadır.
Veli Muhammed Hoca, 2011 yılında Kazakistan’da, Seyhun boyunda bulunan Dede Korkut’un kabrini ziyaret etmiş, mezarın bakımsız olduğunu görünce çok üzülmüş ve Kazakistan gazetelerinden birine üzüntülerini belirtmişti. Anlattığına göre o günden sonra sanki Dede Korkut’un ruhu ona eşlik etmiş ve bu kitabı bulmasını sağlamıştı.
Avrasya Yazarlar Birliği tarafından madalya ile taltif edilen Veli Muhammed Hoca ile ben de iki saat kadar sohbet ettim. 70 yaşında, güler yüzlü bir Türkmen kocası idi.
25 Nisan 2019’da Bayburt Üniversitesi’ndeki Dede Korkut Sempozyumu’nda Metin Ekici yeni nüshayı tanıtınca sosyal medya âdeta yıkıldı. Bazı gazeteler de konuya ilgi gösterdiler. Türklük Bilimi‘nin, Türk destanlarının ve Dede Korkut’un bu kadar ilgi ve merak uyandırdığını görünce çok sevindim. Demek ki Türkler, özellikle yeni ve genç Türkler uyanıyor diye düşündüm. Öyle ya, Dede Korkut’un dediğine göre Oğuzlar bir uyudu mu yedi gün uyurlarmış. Böyle günlerde de düşman onların ülkelerini basarmış. Şimdi biz de yetmiş yıl uyuduktan sonra galiba uyanır gibi olduk.
Sonra bir yarıştır başladı. Yeni nüshayı ilk önce yayımlama yarışı. Türklük biliminin yarışa konu olması ne güzel diye de düşündüm. Birçok yarışta olduğu gibi bu yarışta da konu ve kural dışı davranışlar belki olmuştu. Ama işte beklediğimiz yeni nüsha yayımlanacaktı.
Haziran sonu geldi, üç güzel yayın birden çıktı. Bana ulaşma sıralarına göre yazıyorum:
Yusuf Azmun’un hazırladığı Dede Korkut’un Üçüncü Elyazması – Soylamalar ve İki Yeni Boy ile Türkmen Sahra Nüshası. Kutlu Yayınevi’nce yayımlanan eser Türk Dili Derneği’nin 5. yayını. Yusuf Azmun, Türkmensahra bölgesinden bir Türkmen ve bir Türkolog.
Metin Ekici’nin hazırladığı Dede Korkut Kitabı Türkistan / Türkmen Sahra Nüshası – Soylamalar ve 13. Boy – Salur Kazan’ın Yedi Başlı Ejderha’yı Öldürmesi. Eser, kültür hayatımızın önemli kurumlarından biri olan Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanmış. Metin Ekici, ABD’de doktora yapmış bir halk edebiyatı ve destan uzmanı.
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi’nin 16. cildinin 2. sayısında (Haziran 2019) çıkan üçüncü yayının adı “Dede Korkut Kitabı’nın Günbet Yazması: İnceleme, Metin, Dizin ve Tıpkıbasım.” Bu çalışmayı hazırlayanlar İranlı dört Türk: Nasır Şahguli, Veliyullah Yakubi, Şahruz Ak Atabay ve Dr. Sara Behzad. İlk üçü, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü’nde doktora öğrencisi.
Yayınların hepsi de emek mahsulü. Hepsinde de tıpkı basım olması çok iyi. Hangisini alalım? Vallahi ben ikisini de aldım; kitap olarak çıkınca üçüncüsünü de alacağım. Şimdi kulağım, Salur Kazan’ın ejderhayı öldürmesinde. Bu yeni destani hikâye, seslendirilip Youtube’a kondu bile.
Türk olmak, Türklüğe ilgi duymak, Türklüğü merak etmek, Türk için çalışmak ne güzel!
Kaynak: Dede Korkut’un yeni nüshası – Ahmet B. ERCİLASUN /Yeniçağ