Alâaddin KORKMAZ:
Roman – Hikâye
İnceleme Plânı
Bir metni değerlendirebilme alışkanlığı kazandırabilmek için, orta dereceli okullarda öğrencilere sık sık “roman – hikâye okuma/özetleme – inceleme” ödevleri verilir. Burada maksat, okuma alışkanlığı kazanma, edebî kıymeti bulunan eserlerle tanışma fırsatı yaratma ve bu tür eserlerin hangi noktalardan değerlendirilmesi gerektiğini öğretmektir.
Her öğretim yılında en az bir defa böyle bir vazife ile karşılaştıkları halde, öğrencilerimizin bu konuda başarılı oldukları, söylenemez. Bu yüzden, aşağıda, roman-hikâye türünden eserlerin incelenme usûlüyle ilgili olarak bir plân verilmiş, daha sonra da gerekli açıklamalarda bulunulmuştur.
Plân:
I. Şekil Yönünden İnceleme:
- Kitabın adı
- Yazarı (ve, varsa, çeviren)
- Basıldığı yer ve yıl (varsa, kaçıncı baskı olduğu); yayınevi
- Eb’adları (eni x boyu) ve sayfa sayısı
- Cild, ön ve arka kapağa ait özellikler ve kaydedilmesi gereken diğer şekil unsurları
II. Muhteva (öz) Yönünden İnceleme:
- Konu
- Plân (Vak’a = ana olay ve olaylar, düğümler)
- Özet
- Kahramanlar
- Çevre – Zaman
- Anafikir ve yardımcı fikirler
- Dil ve Üslûp
- Tür ve teknik
- Eserin en beğenilen bölümü
- Yazarın biyografisi
- Değerlendirme :
- (Varsa) eserle ilgili tenkid yazılarından önemli bölümler
- İnceleme (ödev) yi yapanın eserle ilgili görüş ve kanaatleri
Açıklamalar:
I. Şekil Yönünden İnceleme:
Bir eserin incelenmesi sırasında, “baskı kaydı”, “künye kaydı” demek olan “şekil yönünden inceleme” mutlaka ve tam olarak yapılmalı, kaydedilmelidir. Buradaki basit bilgiler, incelememizi okuyup değerlendirecek olana büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Meselâ, okuduğunuz kitap 3. baskı ise ve siz bunu kaydetmemişseniz, işaret ettiğiniz bir sayfadaki bahsi araştıracak olan hocanız, diyelim ki, kendi elindeki 1. baskıya bakınca bulamayacaktır. Çünkü herhangi. bir sebeple, kitapların her baskısında sayfa numaralan değişebilmektedir.
“Şekil incelemesi”, âdeta, kitabın bir kopyasını çıkarmak gibi düşünülmelidir.
II. Muhteva (öz) Yönünden İnceleme:
“Muhteva yönünden” başlığı altında verilen bölüm, asıl inceleme kısmıdır. Bu bölümde yazılacak şeylerin, mutlaka, okuma esnasında ayrı ayrı notlar halinde kaydedilmesi gerekir. Yoksa, eseri bir solukta baştan sona okuyup, sonra da yukardaki plâna göre değerlendirmesini yapmaya kalkışmak doğru’ değildir. Böyle yapılırsa, birçok şeyin akla gelmediği, unutulduğu görülecektir. (Okuma bahsinde öğrendiklerinizi hatırlayınız.)
“Konu”, “ne söylüyor” sorusuna eserden bulunacak cevaptır. Bir veya iki cümle ile, eserde ele alman meselenin ne olduğu belirtilmelidir.
“Plân”, bu tür eserlerde, “vak’a (olay) plânı”dır. Roman veya hikâyeyi bir ana “olay” ve ona bağlı olaylar meydana getirir. Esas olayı serim – düğüm – çözüm bölümlerine göre üç madde hâlinde göstererek her kısımda gelişen alt-olayları ve bunların entrika (düğüm) larını alt alta yazmakla eserin plânı elde edilmiş olur.
“Özet” de şüphesiz olay özetidir, tasvir, tahlil vb. hususlara girilmeden ve çıkarılan plâna bakılarak, hatırlanan önemli kısımların özetleme tekniğine uygun olarak hikâye edilmesidir. Burada tekrar hatırlatılması gereken mühim bir husus da, özet çıkarırken kesinlikle kitaptan cümleler alınmaması, hiçbir süsleme ve ilâveye başvurulmaksızın yeni bir kompozisyon vücûda getirilmesi gereğidir.
“Kahramanlar“la ilgili tesbitler kaydedilirken öncelikle yazarın çizdiği portrelere sâdık kalmak lâzımdır. Fakat bunlar parça parça olabileceği için yeni bir kompozisyona gidilebilir. Bu bölümde kullanmak üzere okuma esnasında fişlemeye başvurularak esas şahısların fizikî ve rûhî portrelerine âit kısımların not edilmesi büyük kolaylık sağlayacaktır.
“Çevre” de şahıslar gibi okurken fişlenmelidir. Burada da yazarın tasvirlerine bolca yer verilebilir. Ancak, mekân tesbitinin tam olarak yapılmasına dikkat edilmelidir. Bazı eserler iyice tasvir etmekle birlikte yerin neresi veya nerede olduğuna dâir açık bilgi vermez. Çeşitli muhakeme usulleriyle mekân ve coğrafyayı göstermeye çalışmak lâzımdır. “Zaman” da ise olayın geçtiği zaman sının ve devre âit özellikler kaydedilir.
“Anafikir” “niçin söylüyor” sorusunun cevâbıdır. Eserin bütününde yazarın maksadının ne olduğunun iyice tesbıt edilip bir hüküm hâline getirilmesi ile anafikir bulunmuş olur. Ayrıca, alt-olaylarla verilen yardımcı fikirler de ayrı ayın kaydedilmelidir.
“Dil ve Üslûp” ise, “nasıl söylüyor” sorusunun cevâbıdır. Değerlendirmenin en önemli ve fakat zor bölümlerinden biridir. Burada, yazarın umûmî olarak Türkçeyi kullanma kudreti araştırılır. Kelimeleri seçiş, cümle yapısı; tesbit, tarif, tasvir, teşhis, tahlil usulleri ve bunlardaki başarı; muhakeme tarzı; gerçek hayata uygunluk konusundaki mantıkî dikkat; sâdelik, akıcılık, duruluk, açıklık, samimiyet, bütünlük, şahsîlik.. gibi hususlar değerlendirilirken, eserden alınacak örneklerle (sayfa numaraları da verilerek) delillendirilir. (İlerideki “Üslûp” bahsini ve uygulama metinlerini dikkatlice okuyunuz.)
“Tür”de, eserin hangi edebî akıma girdiğinin belirtilmesi ve roman türlerinden hangisine uygun olduğunun (psikolojik roman, tarihî roman, sosyal roman., gibi) gösterilmesi gerekir. “Teknik” belirtilirken de, eserin anlatıcısı, yani birinci şahıs ağzından mı, üçüncü şahıs ağzından mı aktarıldığı; klâsik teknikle mi modern teknikle mi yazıldığı; vak’anm kronolojisinde ihmal edilen noktaların bulunup bulunmadığı; ele aldığı “insan” ı tam olarak verip veremediği; ifâde unsurları arasında denge ve uyumluluk bulunup bulunmadığı… gibi hususlar üzerinde durulur.
“En beğenilen bölüm”de bir – iki sayfayı geçmeyecek şekilde iktibas (aynen yazma) a başvurulur. Burada önemli olan husus, alınan kısmın tek başına bir yazı (kompozisyon) olmasına dikkat etmektir. Bu kısma, varsa, eserden beğenilen, vecize özelliği taşıyan cümle/paragraflar da kaydedilebilir. Her iki halde de iktibas edilen metinlerin sayfa numaraları sağ alt köşede gösterilmelidir.
“Yazarın biyografisi” okunan eserde bulunabileceği gibi herhangi bir ansiklopediden de özetlenerek alınabilir. Burada mühim olan, okunan eserle ilgili olarak yazarının söyledikleridir ki, eğer yakın kaynaklarda bulunamıyorsa eserin yazıldığı devrin edebi dergi ve gazetelerinden araştırabilir.
“Değerlendirme” bahsinde, münekkid (tenkitçi) lerin yazdıklarını birer-ikişer paragraf halinde (kimin hangi eserinden veya yazısından alındığı da belirtilerek) naklettikten sonra kendi görüş ve kanaatlerimizi ortaya koyarak bir tahlil yapmaya çalışırız.
KAYNAK: Alâeddin Korkmaz, Tamamlayıcı Uygulama Metinleriyle TÜRKÇE KOMPOZİSYON, s:49-54.