TARKAN (Marsın Kılıcı)
Kartal Tibet’e rahmetle…
Asena Kınacı MORAL
02 Temmuz 2021… Türk sinemasının büyük aktörü Kartal Tibet de ahirete göçmüş. İçim hüzünle doldu. Kartal Tibet’in ölüm haberiyle sanki ölümsüz Tarkan da öldü.
Her bölümü macera dolu Tarkan filmlerini çocukluğumdan beri çok severim. Seri olarak çekilen Tarkan filmlerinin hepsini izledim. Belki de izlerken her sahnesini ezberledim. Bazı repliklerini ise söylerken içimi de büyük bir gurur kaplar. Tarkan filmlerinin hangisi olursa olsun yayınlanmışsa ben ekranın karşısına kilitlenirim. “Tarkan” seri film üçlemesinde en çok “Marsın Kılıcı” nı severim.
Tarkan seri filminin Marsın Kılıcı bölümü, Sezgin Burak tarafından yaratılan Hun Savaşçı çizgi roman kahramanı Tarkan’ın maceralarından uyarlanarak yine Sezgin Burak tarafından senaryolaştırılmıştır. Filmin yapımcılığı Ertem Eğilmez, yönetmenliği Tunç Başaran imzalıdır. Kartal Tibet, Lale Belkıs, Hüseyin Kutman gibi Yeşilçam’ın unutulmaz kıymetli oyuncu kadrosu filmde rol almıştır.
Tarkan seri filminin Marsın Kılıcı bölümü, Hun Hakanı Attila’nın Avrupa’ya akınlar düzenlediği, Roma kapılarına kadar dayandığı zamanlarda geçiyor. İnanışa göre Marsın Kılıcı kutsaldır. Onu ele geçiren Savaş Tanrısı’nın takdiriyle o kılıca sahip olan dünyanın hakimi olacaktır. Vandal Kralı da Roma Kralı da kılıcı Attila’ya karşı güç, otorite ve iktidar olarak kullanmak için istemektedir. Attila da düşmanlarına karşı güçlü olmak için ve tüm dünyaya hükmetmek için kılıcı istemektedir. Kılıcı isteyen her üç milletin hükümdarı da kılıcın kendilerine getirilmesi için güçlü, kuvvetli, inandıkları bir askeri görevlendirir. Hun Hakanı Attila’nın kılıcı getirmesi için görevlendirdiği kahraman asker ise Tarkan’dır.
Tarkan kılıca ulaşmak için türlü kötülükle mücadele eder. Halka zulmeden Vandal askerleri ve Roma askerlerine karşı savaşır. Yol boyunca konakladığı hanlarda haksızlığa ve zulme uğrayan sivil halkı kötü adamlardan kurtarır. Zor durumda kalan kadınlara yardım eder. Bu mücadelesi ile filmde hakkı haklıya vermeye çalışan bir halk kahramanı olurken benim de gönlümün kahramanıdır artık.
Tarkan’ın zayıf karakterli yoldaşları film boyunca Tarkan’a küçük yardımlar ve sürprizler yaparlar. O istemese de peşinden giderler. Tarkan da ilk önce onları yanında istemese de sonraları onların kararlılığı karşısında onların yoldaşlığına razı olur. Tarkan’ın yol arkadaşları saf ve şaşkın görünseler de sadık, korkusuz hal ve tavırlarıyla Tarkan’ı düşmanlarına karşı hiç yalnız bırakmazlar. Sadakatin, sevginin, saygının ve güvenin sembolü olarak filme renk katarlar. Tarkan’ın rol arkadaşları ve yoldaşları olarak seçilen bu karakterlerin sevimli ve esprili replikleri ile kavga sahnelerinde bile oyunculukları yüzümüzde tatlı bir gülümsemeye neden olur.
Filmin senaryosu Marsın Kılıcı’nın peşine düşen üç ülkenin üç kahramanının yarışması ve çekişmesi ile devam eder. Marsın Kılıcı’nın yerini yalnızca Rahip Mor bilmektedir. Üç savaşçı da kılıcın peşine düşer. Ama önce Rahip Mor’ u bulmaları gerekir. Kılıca ulaşmak için rahibin peşine düşen üç ülkenin üç savaşçısının birbiriyle rekabeti film boyunca heyecanlı bir şekilde devam ederken Tarkan yiğitliği, dürüstlüğü ile kılıca ulaşmak isteyen diğer milletlerin savaşçılarının hepsini bertaraf eder.
Filmin başlamasından bitmesine kadar kullanılan Türk motifleri, Tarkan’ın eşyalarındaki kurt motifleri, Tarkan’ın yoldaşı “kurt” da dahil olmak üzere Türk milletinin Türk destanlarındaki vazgeçilmez değeri bozkurt vurgulanırken ben de hayali kurduma “atıl kurt” demekten kendimi alamam.
Filmin çekildiği yıllar göz önünde bulundurulursa çekim kalitesi iyi değil diyebiliriz. Ok seslerinin ağız yoluyla çıkarıldığı efektlerden, tahta kılıçlardan, yetersiz kostümlerden film nasibini almış. Tarkan’ın yeleli saçlarının peruk olması, kurdunun köpek olması gibi amatörlüklerle dolu olsa da Hun tarihine ait belki de tek filmimiz olması kıymetinden hiçbir şey alıp götürmüyor. Her zaman izlenmeyi hak ediyor.
Tarkan filminin oyuncularında, senaryosunda çekiminde amatörlükler olsa da profesyonel kocaman bir sonuç ortaya çıkıyor.
“Ulusum ulusların en büyüğüdür. Türk oğlu Türküm ben. Yüce Başbuğ’umuz Attila’nın savaşçısı, Altar’ın oğluyum. Adım Tarkan!” diyen kahraman Tarkan bize kahramanların ve iyilerin daima kazanacağını bir kez daha hatırlatıyor.
Ulu Türk atalarına ve akıncı Tarkanlara, onları bize unutturmayan Tarkan Filminin ahirete göçmüş tüm emektarlarına ve Kartal Tibet’e rahmetle…