Baymirza HAYIT: KAZAKİSTAN’IN RUSYA’YA İLHAKI

TÜRKİSTAN’IN

KAZAKİSTAN BÖLGESİNİN

RUSYA’YA İLHAKI MESELELERİ

ÜZERİNE BAZI FİKİRLER[1]

Baymirza HAYIT

Türkistan’ın 2.753.800 kilometre kare büyüklüğündeki bugünkü Kazakistan böl­gesi, Sovyetler Birliği’nin bir cumhuriyetidir. Sovyetler Birliği’nin siyasi liderleri ve tarihçileri 1981’de bugünkü Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının 250. Yıldönümünü kutlamaya karar verdiler. Sovyetler Birliği ve Kazakistan Sovyet cumhuriyeti önce “gönüllü” olarak Rusya’ya ilhakı meselelerini muhakeme etmek için, bir ilmî konfe­rans teşkil ettiler. Bu konferansta, 56 tebliğ dinlenmiştir. Sovyet tarihçilerine göre, bu konferansın esas gayesi, “Kazakistan ve Orta Asya’nın Rusya’ya ilhakının tarihî temelleri, bunun ilericilik ehemmiyeti, Ekim ( 1917) ihtilâlinin Kazakistan ve Orta Asya halklarının iktisadi ve kültür yükselişlerini muhakeme etmekten ibaret idi.***

Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi, Aralık 1981’de 10 maddelik bir karar alarak, 1982’de Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının 250. yıl dönümünün kutla­nacağını ilân etmiş ve bu münasebetle alınacak tedbirleri de bildirmiştir.*** Sovyetler Birliği’nin çeşitli bölgelerinden gelen temsilcilerin iştirâki ile, 11 Haziran l 982’de Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının 250. yıl dönüm,ünü kutlamak için, Alına-Ata ‘da tantanalı bir toplantı yapıldı. Sovyetler Birliği hükümeti, bu merasim münasebetiyle Kazakistan’a Lenin Nişanı’nı verdi.***

Sovyetler Birliği’nde bugünkü Kazakistan’ın 250 yıl evvel, Rusya’ya “gönüllü” olarak ilhakı ve bunun ilericiliği gösteren tarihî bir hadise halinde tanıtılması, Bun­ların tarihi gerçekler ile ne kadar alakası vardır. sorusunu ortaya çıkardı. Bu soru, başka sorulara da zemin hazırlar. Sorulacak sorular şunlardır:

  1. Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakıyla ilgili olarak verilen tarih, yani 1731-1732 doğru mudur?
  2. Kazakistan, Rusya hâkimiyeti altına gönüllü olarak mı girdi?
  3. Önce Kazakistan’ın, sonra bütün Türkistan’ın Rusya’ya ilhakı, ilericilik midir?       

Biz bu sorulara objektif cevaplar arayacağız. Meselenin doğru anlaşılması için, her şeyden önce tarihi kaynaklara müracaat etmek tabiidir. Kazakistan’ın 250 yıl evvel Rusya’ya ilhakı meselelerinde halihazırda, hiçbir Türk, Arap, İran, Çin ve Batı Avrupa dillerinde kaynak mevcut değil.*** Kim bilir, Türk kavimlerini konuyla ilgili kaynakları var mıdır? Varsa nerelerde saklanmaktadır? Türk veya başka Doğu dillerindeki kaynaklardan habersiz olduğumuz için, Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakı meselelerini yalnız Rus dilindeki kaynaklardan öğrenmek mecburiyetindeyiz. Tabiî­dir ki, Rus dilindeki eserler Türkistan Kazak Türkleri’nin menfaatleri için değil, mutlaka Rusya devletine hizmet için yazılmıştır. Buna rağmen, Rus dilindeki eser­lerden, bazen bu mesele ile ilgili objektif malûmatları da alabileceğiz.

Kazak Türkleri, XVlll. asır başlarında 3 devlet halinde yaşamaktaydılar. Onlar, kendi cemaatlerine “cüz”lcr diyorlardı. Onlar, Büyük Cüz , Orta Cüz Küçük Cüz Hanlık devletlerinden ibaret idi. Kazak Türkleri ile Cungarlar arasında 1643’ten 1748’e kadar, yani 105 yıl savaşlar devam etmişti. Cungarlar’ın devamlı hücumları neticesinde Kazakların iktisadi durumu çok bozulmuş; sayısı azalmış ve savaş kuv­vetleri de zayıflamıştı. Bunlardan Küçük Cüz Kazakları, Yayık nehri (bu günkü Ural) etrafında, Rusya hakimiyeti altında yaşamakta olan Başkurtlara komşu idiler. Başkurt liderleri ile Kazak Cüz Hanı Abul Hayir Han ( 1693-1748) 8 Eylül 1730’da Rusya Çariçesi Anna İvanovna’ya bir elçi ile, “Yayık nehri etrajinda sizin tâbiiyeti­nizde yaşamakta bulunan Başkurttar ile yakın temaslar kuramadık. Başkurtların reisi Aldarbay bize bir elçi göndermemizi talep etti… Benim hâkimiyetim altındaki Küçük Cüz ve Orta Cüz Kazakları ‘nı himayeniz altına almanızı rica ediyoruz ve Yayık dolaylarında size tabi bulunan Başkurt halkı ile sulh içinde yaşamayı arzu ediyoruz” diye bir mektup göndermiştir. Yayınlanan bu mektupta Abul Hayir Han’ın imzası yoktur. Mektubu elçiler imzalamışlardır. Rusya Dışişleri Bakanlığı Abul Hayir’in “himaye” (pokrovitelstva) arzusunu, İvanovna’ya 30 Ekim 1730’da verdiği raporla bildirmiş ve Abul Hayir’in hâkimiyeti altında bulunan Kazaklar’ın Rusya tâbiiyetine (pokrovitelstva) alınmasını tavsiye etmiştir. Demek ki “himaye” kelimesi yerine “tâbiiyet” sözünü kullanmışlar. Anna İvanovna, 19 Şubat 1731’ de Abdul Hayir’e bir “yarlık” göndererek, onun hâkimiyeti altındaki Kazaklar’ın Rusya tâbii­yetine alındığını ifade etmiştir. İvanovna, aynı gün, bir ferman ile Kazakların Rusya vatandaşlığına kabûl edildiklerini resmîleştirmek için, Mehmet Tevkelev’i elçi ola­rak tâyin etmiştir.”*** Rusya’nın Küçük Cüze gönderdiği elçisi Tevkelev***in esas vazifesi, Abul Hayir, sultan ve beylerinden Rusya’ya sadakat yemini almak; Abul Hayir’in sadakatının bir işareti olarak yakınlarından birisini emanet olarak Mosko­va’ya getirmek ve Başkurt ve Kazaklar hakkında malûmat toplamaktan ibaret idim. Rusya elçisi, Abul Hayir’in karargâhında 3 Ekim 1731’ den 14 Ocak 1733’e kadar müzakerelerde bulunmuştur. Tevkelev ve Abul Hayir, ona Rus himâyesini kabûl etmek kararını kendisini verdiğini, sultan, bey ve aksakalların (bilge kişiler) rızasını almadığını ve sultanlara “ant” içirebilmek için zaman tanımasını istemiş ve yüksek rütbeli kişilere hediyeler vererek onların yumuşatılmalarını tavsiye etmiştir. Tevkelev, Han’dan “niçin böyle karar verdiğini’’ sorduğunda, Han ona “bana itaat etmiyorlar” cevabını vermiştir. Rus elçisi, ant içirme üzerine faaliyetlerine devam etmiş. İlk olarak Abul Hayir’e yakın ve Rusya ile ticarî ilişkiler içinde olan Bökenbey Batır’ı Rus himayesi altına almıştır.

10 Ekim 1731’ de Han Şurası toplanmış ve bu yüksek mecliste, Küçük Cüz Hanı ve Sultanları’nın Rusya himayesi altına alınması ve ant içilmesi meselesi muhakeme edilmiştir. Şûrada bulunanlar, Abul Hayir’in şûranın fikirlerini almadan Rusya himayesi. kabûl etmeye karar verdiğinden şikâyet etmişler. Mecliste, “eski zaman­lardan beri âdettir ki, hanlar; sultanlar, beyler ve aksakallarla fikir danışmadan karar veremezler. Aksi halde onlara ölüm cezası verilir” diye fikir ileri sürmüştür. Şûrada “Rusya ile barış içinde yaşayabiliriz, lâkin onun tâbiiyetini istemiyoruz” diye karar verilmiştir. Tevkelev, meclistekilerin heyecan içine girdikler gördükten sonra, Kü­çük Cüz Kazak liderlikleri kazanmak için onları Rusya’nın kuvveti ile korkutmak taktiğini kullanmıştır. O, “eğer; Kazaklar Rusya tâbiiyetini kabûl etmezlerse o za­man, Rusya ya tabi bulunan Kalmıklar, Başkurtlar, Yayık Kazakçikleri ve Sibirya ahalisi onları mağlûp edecekler ve rahat vermeden dövecekler” diye beyanat ver­miştir. Neticede, şûraya gelenlerden 4 kişi (Abul Hayir Han, Bökenbay Batur, Eset ve Hudaynazar) Rusya himayesine girmek için ant içerler. Tevkelev, hatıra defterin­de ant içenlere 110.60 ruble kıymetinde eşyalar hediye ettiğinden bahsettikten sonra “toplantıya gelen Kazak büyüklerinin çoğunluğunun ant içmediklerini de açıkça bildirmiştir.*** Tevkelev, elçilik görevinin sonunda, Anna İvanovna’ya “Abul Hayir Han, halkının reyini almadan ailesiyle beraber, Rusya hâkimiyetini kabûl etti” diye rapor verdi[1]. Demek ki 250 yıl evvel 4 kişi tarafından Rusya himayesini kabûl etmek için içilen yemin, günümüzde, bütün Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının 250. Yıl dönümü olarak gösterilmektedir. Abul Hayir ve ona yakın 3 kişi tarafından Rusya himayesini kabûl edilmesi, çünkü o zaman, Abul Hayir hâkimiyetine girdiği­ne dair bir delil değildir. Çünkü o zaman. Abul Hayir hâkimiyeti altında tahminen 40.(0) yurr*** var idi. Küçük Cüz Kazakları, Yayık nehriyle Hazar denizinin doğu, İrgiz nehrini güney ve Aral gölünün kuzey taraflarında yaşıyorlardı. Rusya ile Kaza­kistan arasındaki münasebetleri araştıran bu günkü Sovyet tarihçisi Valentin Yakovleviç Basin’e göre, “Kazakları’nı tâbiiyeti hakkında genişçe kullanılmakta olan ıstılah” bizim görüşümüze göre Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının tamamlanma devri için kullanılırsa doğru olacaktır3.,.,

Rus kaynakları, 1782’ye kadar Kazaklardan Rusya’ya gelen elçilere başka ya­bancı memleketlerden gelen elçiler seviyesinde muamele edildiğine dair malûmat vermektedir. “Rusya hükümeti bu bilgi ile fiilen (De Fakto) Kazakistan’ın Rus­ya’nın bir parçası olmadığını tanıyordu.*** 1782’den itibaren Küçük Cüz ve Orta Cüzden Rusya’ya gelen elçiler Rusya’nın vilâyetlerinden gelen delegeler sıfatında hükümdara takdim ediliyorlardı. Buna rağmen, Kazakistan meselesi ile meşgul ol­mak Rusya Hariciye Bakanlığı’nın görevlerinden birisi idi4“\ Rusya Hariciye Bakanlığı’nın Orta Cüz ile diplomatik münasebetleri 1847’ye kadar devam etmiştir. Buna göre Kazakistan’ın o zaman, Rusya’nın toprakları olduğuna dair bir söz ola­maz.

Anna İvanovna tarafından Abul Hayir Han’a verilen Yarlık da onu Rusya’ya “yasak” (vergi) ödemeye mecbur elli. Fakat, Abul Hayir hiçbir zaman Rusya’ya vergi vermemiştir. Orenburg Askerî Valisi, G. Volonskiy 1 O Mayıs I 805’de yayın­lanan bir emirnamesinde “Kazakların Rusya hududu içerisine hayvanları ile girmele­ri” tertibini tâyin etmiştik Kazak tüccarları, Orenburg pazarlarında satılacak malları için Rusya devletine gümrük vergisi veriyorlardı. Eğer, bugünkü Kazakistan’ın geçmişteki bir küçük parçası bulunan Küçük Cüz’ün 1731’ den itibaren Rusya hâki­miyeti altına girişi hakikât olsa idi, o zaman, Rusya hükümeti XI. asır başına kadar han oğullarından ve yüksek rütbeli Kazak liderlerinin oğullarından iki veya üçünü “emanet” olarak Rusya’da saklamaz idi. Emanet sözü “rehine” manasına gelmekte­dir. Orenburg Genel Valisi Essen 26 Ocak 1823’te yayınlanan bir emirnamesinde, izin almadan Rusya sınırından geçtikleri için Küçük Cüzlü Mamakin Hudaynazar’ı 30 değnek vurdurduktan sonra, İrkutsk kalesine ve Cumantay Aytuvari 20 değnek vurulduktan sonra Arhangelski’ye sürgün etmiştir.*** Bu olaylar da Kazakistan’ın o zaman Rusya’ya ilhak edilmediğine bir işarettir.

Türkistan Kazak topraklarının kuzeyinde Rusya istihkamlarının kurulması, Rus­ların Kazaklar ile sınırda doğrudan doğruya komşu olmaları, Rus devlet memurları­nın Kazaklar’ı kendilerinin tesiri altına almak yolundaki teşebbüsleri, Kazakların Cungarlar’dan korkmaları, Rus Kazak münasebetlerinin ciddileştirilmesine vesile oldu. Orta Cüz Kazakları’ndan bir kısmı 1782’de Rusya himayesini kabûl etmişler­dir.*** Çar Aleksander 1-13 Mayıs 1824’te Büyük Cüz sultanlarından 3’üne onları Rusya tâbiiyetine kabûl edildikleri hakkında buyruk vermişti. Büyük Cüz toprakları­nın, Hokand Hanlık devleti hâkimiyeti dışında kalanları. 1845 ve 1847’de Rusya hâkimiyeti altına alınmıştır.*** Bugünkü Kazakistan’ın XVIII. asır sonu ve XIX asır başındaki Kazak Hanlarının siyasî hayatı iki gruba ayrılmıştır. Birinci grup. Rusya tesiri altına alınan veya giren hanlar, ikinci grup ise, müstakil hanlardan ibaret idi. “İkinci grup hâkimiyeti altındaki topraklar, birinci grup hanlarının topraklarına naza­ran daha büyük idi.”***

Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının 250. yıl dönümünü ispat etmek isteyen bazı Sovyet tarihçileri, tarihin bıraktığı bazı hakikatleri inkâr etmiyorlar. Orenburg Vali­leri, Suhtelin ( 1830-32) ve Preovskiy ( 1833-1842). “Kazak bozkırları, Rusya İmpa­ratorluğunun bir parçası olmadığı fikrinde idiler.*** Orenburg Genel Valisi 1856’da Çar’a gönderdiği bir raporda, “Kazaklar 100 senedir… Rus tabisi olarak hesaplan­dılar. Ama tâbilik sözde mevcut idi. Bizim Ural arkası (Yayık nehrinin doğu tarafları bozkırlarındaki tesirimiz, istihkâm sınırlarına yakın bulunan kavimler arasından dışarıya çıkamadı.”*** diye malûmat vermişti.

Marksizm’in babalarından Friedrich Engels. l 858’de yazdığı bir makalesinde (Russia in Central Asia, The New York Times 3. 11. 1858), “Rusya’nın Üç Orda (Cüz) veya Kırgız (Kazak) Kavimleri üstündeki yüksek hâkimiyeti yalnız sözde (nominal)dir.”*** demişti. Engels’in fikrinden 8 sene sonra Rusya İmparatorluğunun mesuliyetli vekilleri-Hariciye Bakanı Gorçakov ve Harbiye Bakanı Milyutin, Çar Aleksander’a 20 Kasım 1864’te “Orta Asya meseleleri hakkında” verdikleri raporda, aşağıdaki fikri bildirmişlerdi:

Turan’ın bütün bozkır ‘bölgelerinde, Tanrı dağından Hazar Denizi ’ne kadar, İrtiş, Ural ve Sir Derya etraflarında yaşayan göçebe Kazak kavimleri, geçen ashn 30. yıllarında Rus tâbiyetini kabul ettikleri halde, biz bir bütün asır boyunca bu sözdeki (nominal) tâbiiyeti hâkimiyetle değiştirmek için hiçbir tedbir alamadık”.

Gorçakov ve Milyutin, Sir derya dolaylarında, Rusya tarafından işgâl edilmesi neticesinde Hokand, Hive ve Buhara Hanlıkları’ndaki Rusya tesirini yayma siyaseti için müsait bir ortam yaratılacağından bahsederek, Rusya’nın Türkistan bozkırların­daki asıl niyetini aşağıdaki fikirleri ile ortaya koymuşlardı:

“Biz bozkırlardaki insanları, Rus ismine hürmet etmeye Rus silâhının kuvvetin­den korumaya mecbur edeceğiz.***

Yukarıda bahsettiğimiz fikirlerden öğreniyoruz ki, Kazakistan XIX. asır ortasına kadar Rusya’nın tam manasıyla müstemlekesi olmamıştır.

Kazakistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesinin iki devri vardır. Birinci devir, 1731’ den 1855’e kadar devam etmiştir. Bu devir içinde, Rusya, Küçük Cüz ve Orta Cüz Hanlıkları için himayeci (protektor) devlet sıfatında görünüyor. Dr. Basin’e göre Kazakistan için XVIII.    asırdan XIX. asır başına kadar Rusya’nın tâbiiyeti deyimini kullanmak doğru olmaz.*** Rusya’nın himaye görmek yoluyla kendi hâkimiyetlerini muhafaza etmek hareketleri, bugünkü Kazakistan’ın XVIII. asır ortasında tamamen Rusya’dan ilhakı manasına da gelmez. Bunu, Sovyetler Birliği’nde de yayınlanan bir tarih kitabında veri­len haritadan da anlamaktaydı 1725-1800 yıllarındaki Rusya İmparatorluğu haritasında, İşim, Turgay ve Emba nehirlerinin kuzeyindeki topraklar, 1730-1800 yılları arasında Rusya’ya nominal (ismen) bağlı bulunan topraklar olarak gösterilmiştir.***

Rus kaynaklarından biliriz ki, Rusya devleti 1822’de Orta Cüz ve 1824’de Küçük Cüz Hanlık rejimlerine son vermiştir. Bu bölgelerde yaşayan hanlar beyler veya bir grup Kazakların, Ruslara müracaat ederek “Lütfen bizim hanlık idaremizi feshediniz; biz a­sırlar boyunca devam eden ananemizden vazgeçtik” diye ricalarda bulunduklarını ifade eden hiçbir tarihî kaynak yoktur. Rusya devletinin emirleri ile uzun zaman Kurultay, Han şurası ve Hanlık müesseseleri, ortadan kaldırılmıştır. Rusya, hanlar yerine “yönetici sultanlar” tâyin eti. Bunlar, Rusya’nın hudut komisyonlarının kontrolü altında tutuluyor­du. Bu “yönetici sultanlar” sistemine de 1844’te son verilmiştir. Buna rağmen, Rusya devleti, Kazak Türk topraklarını Rusya’nın mülkü olarak görmüyordu. Günümüzde bir bayan Sovyet tarihçisi “Bütün Sultanlar XIX, asır sonunda kendi imtiyazlarını kaybettiler ve Kazakistan koloni (sömürge) oldu”*** diye yazmaya cüret etmiştir.

Çar 1. Nikolay, 22 Haziran 1854’te bir Ukaz ile Kazaklar arasında Rusya’nın ka­nunları çerçevesinde çalışma emrini ilân[1]4 Bu ukaz ile, Kazakistan’ın bir kısmının Rusya’ya ilhak edilmesinin birinci tamamlanmıştır.

Kazakistan’ın Rusya hâkimiyeti altına sokulmasının ikinci devri, 1855-68 yılları arasında rastlar.*** Bu yıllar arasında, Honkand Hanlığı hudutları içinde veya müsta­kil yaşamakta bulunan Büyük Cüz Kazakları, Hokand Hanlığı ile Rusya arasında devam eden savaşlardan sonra Rusya’ya ilhak edilmiştir.*** Rusya devleti 21 Ekim l 868’de bir kanun çıkararak. Rusya hâkimiyeti altına getirilen Kazak topraklarını 4 vilâyete bölmüş ve bunların Rusya İmparatorluğunun mülkü olduğunu da resmen, ilân etmiştir.*** Bunun ile Kazakistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesini ikinci devri ta­mamlanmıştır. Demek ki, Kazakistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesi tarihinin günü­müzden 250 yıl evvel değil, bilâkis birinci devri için 128 yıl önce ( 1854-1982) ve ikinci devir için ise 114 yıl önce (1868-1982) olduğunu kabûl etmeliyiz.***

Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakı meselelerinde ikinci mühim soru, “Kazakistan Rusya’ya gönüllü olarak mı ilhak oldu?” sorusudur. Kazakların Rusya’ya gönüllü olarak katılmaları hakkında kaynaklar yoktur. Zamanın Kazak liderlerinden bir gru­bun (meselâ Abul Hayir gibilerin) Rusya himayesini istemeleri, Kazakların gönüllü olarak Rusya’nın bir ahalisi veya toprak parçası olduğu manasına gelmez. Burada, Kazakistan’ın Rusya’ya gönüllü olarak ilhak olmadığını anlamak için, Rusya’nın Doğu Politikasını hatırlamak gerekiyor. 1. Peter, l 722’de Kazak toprakları vasıta­sıyla Rusya’nın Asya’ya yayılma planını ortaya koymuştu. O, “Kazak Orduları (Cüzler) bütün Asya ülkeleri için kapı ve anahtardır. Bunun için onları mutlaka Rusya himayesi alıma sokmak zorundayız”*** diye talimat vermişti.

Peter’den sonraki bütün Rusya idarecileri (çarlar, hariciyecileri, komutanları, bü­yük tüccarları) Peter’in bu talimatını, Rusya’nın Asya siyaseti için “leitmotiv (a­nahtar)” olarak kullanmışlardır. Rusya devleti, bütün Türkistan’ı istilâ etmek yoluyla Hindistan’a yol açmak için önce Kazakları Rusya hâkimiyeti altına sokmak yolun­daki hareketine devam etti. Ruslar, 1868’de Kazak topraklarının Rusya’nın bir par­çası olduğunu ilân ettikten sonra, Türkistan bozkırlarını istilâ ederek siyasetlerinde zafer kazandılar.

Bunu biz Sovyet tarihçisi aşağıdaki fikirlerle anlatmaktadır.

“Kazakistan, Rusya Doğu politikası için bir hedef değil, aynı zamanda onun ic­rası için vasıta oldu. Eğer, Rusya İmparatorluğu Kazak bozkırlarına bu rolü verme­se idi, o zaman onun hükümetleri, Kazak halkını yabancılardan korumak niyetiyle ve bu büyük ülkenin ilhakı yolunda çalışmaz idi. Bu karara sonraki idareciler /. Peter ‘in Rus Doğu politikasını değiştirmeden, şiddetler ve doğru karakter verdi.***

Çarlık Rusya’sının yüksek rütbeli bir memuru ve tarihçisi Makşeev, 1890’da şunları yazmıştı:

“135 yıl (/734-İ869) süren Kırgız — Kazakları ‘nı (Kazaklar kastedilmektedir) boyunduruk altına alma tarihi. başından sonuna kadar çok istifadeli olmuştur.***

Kazak Türkleri’nin Rus boyunduruğu altına sokulmaları, çok uzun ve müşkiilâtlı olup sürekli siyasî faaliyetler ve savaşlar ile diplomasinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Ruslar, sadece Kazak bozkırlarını değil, aynı zamanda Türkistan’ı istilâ etmek için 1734-1864 yılları arasında 3.452 Werst (1=1,067 km), yani 3 .689 km uzunluğundaki Orenburg-Sibirya sınırını inşa ettiler. Bu askerî sınırlarda (Çızıklarda) 141 müdafaa ve saldırı istihkâmı (kaleler) kurdular.*** Rusya devleti Kazak-Türk hanlıklarını ortadan kaldırdı. Kazak Türkleri bozkırlarda Rus tesirinin yayılmasına karşı ve hürriyetleri için çok mücadele verdiler. Meselâ, 1783-93 yılla­rında Sırım Batur, 1822-23 ’te Colaman Tilenşi, 1836-38’de İsatay Tayman rehberli­ğindeki ayaklanmalar. Sultan Kenesarı rehberliğinde yapılan (1837-1846 yılları) Kazak Türkleri ile Ruslar arasındaki savaşı Çarlık ne Rusya’sı ne de Sovyetler Birliği devrindeki tarihçiler unutabildiler.***

Sir Derya, İli ve Çu nehirleri dolaylarındaki Büyük Cüz Kazakları 1853-1867 yılları arasında Rus hâkimiyeti altına sokuldular. Rus idarecileri hudutlarda, kazak hanları, sultanları ve beyleri arasında devamlı olarak “tahriklerini sürdürdüler. Ka­zak liderlerine bazen hediyeler verdiler. Bazen onları korkuttular ve nihayet, Kazak hükümdarlarından izin almadan onların topraklarında Rusya istihkâmların kurulma­sı, bu günülük Kazakistan’ın Rusya’ya gönüllü olarak ilhak edilmediğinin delillerindendir.

Stalin, 1918’de Kırım, Kafkasya, Tatar-Başkurt ve Türkistan (Kazakistan) gibi Türk ülkelerinin durumu hakkında şunları söylemiştir.

“Bu ülkeler, Rusya’nın siyasi hakimiyetine zorlukla sokulan topraklarıdır. Bu toprakları birleştirmek (Rusya ile) tarihi, eski Rus hâkimiyeti tarafından kullanılan cebir ve zulümlerin tanı bir manzarasıdır.***

Bir Sovyet tarihçisi, Rusya’nın 18. Asrın 30’1u yıllarından beri devam eden siyasetini “Kazakistan ‘ı Rusya İmparatorluğu’nun kolonisi (sömürgesi) haline çevirmek için yaratılan siyasettir***diye özetlemiştir. Sovyet devrindeki bu günkü bir sosyolog, “Kazak Cüzleri ’nin Rusya ’ya ilhakı hir sulh cereyanı değildi”*** diye yazmıştır. Meselenin doğrusunu 1937’de yayınlanan “Bolşava Sovetskaya Entsiklopediya” (c. XXX, s. 591) aşağıdaki yazısı ile daha iyi anlatmıştır:

“Sovenistlerin, Kazak halkının Rus hükümdarlığını gönüllü olarak kabul ettiğine dair efsanesi. tam bir yalandır”

Türkistanlı Kazak Türkleri’nden, Sovyetler Birliği’ndeki çalışmaları ve ilmî e­serleri ile tanınan ve 1937’de milliyetçi diye suçlanarak öldürülen Profesör Sancar Asfendiyar*** aşağıdaki fikirleri de durumu anlamak açısından önemlidir.

Hakikatler, büyük devlet şovenistleri tarafından yayınlanan Kazaklar’ın Rus­ya ‘ya gönüllü olarak birleşmeleri hakkındaki efsanesinin hoş olduğunu göstermiş­tir.***

Kazakistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesi meselelerinin 3. noktasını, Kazakistan ve bütün Türkistan’ın Rusya hakimiyeti altına sokulması, ilerici bir cereyan mıdır? Tür­kistan’ın ve şu cümleden Kazakistan’ın, Rusya’ya, ilhakının ilerici (progessionoe) bir cereyan sıfatında göstermek Sovyetler Birliği’nde 1948’den itibaren ileri sürülmüştür. 1948’de yayınlanan bir kitapla, “Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının Kazakların gönüllü

halde arzu ettiklerinden ve ilhakın ilericilik ehemmiyetinin var olduğundan” bahsedil­mişti427. Bu nazariye, l 950’den itibaren Çarlık Rusya’sının Türkistan’daki hakimiyeti, tarihi meseleler kurultaylarda muhakeme edildikten sonra, Sovyet rejiminin resmi fikri şeklini aldı. Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının bir ilericilik cereyanı olduğunu resmi­leştirmek için Prof. Dr. Ermuhan Bekmahanov tarafından l 947’de Rus dilinde yayınla­nan “Kazakistan XIX. asrın 20-40’lı yıllarında” konulu eserinin muhakemesi, bir ba­hane olarak ortaya konuldu. “Pravda” gazetesinin 23 Aralık 1951 sayısında, Bekmahanov’un kitabında bildirilen milli kurtuluş savaşının icabı olarak göstermek yolundaki fikirlerini reddeden bir makale yayınlandı.*** Bu makale yayınlanmadan önce, zaten Mart 1951’ de Taşkent’te “Orta Asya ve Kazakistan’ın Müstemleke Dev­rindeki Milli Hareketinin Karakteri” adı altında bir konferans toplanmıştı. Konferansta şu tezler bildirilmiştir. “Orta Asya ve Kazakistan’ın Rusya’ya birleştirilmesi, tek bir terakkiyat yoludur. Bütün millî mücadeleler gericiliktir, çünkü onlar Rusya’dan ayrıl­mayı hedef aldılar; lâkin, mücadelelerin ihtilâlci-terakkiperverlik karakteri de vardı. Çünkü onlar rejim aleyhinde idiler. Çarlık rejimi Rus halkı ile beraber görülmeyecek. Orta Asya ve Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakları, bu ülkelerin müstemleke derecesini aldıkları manasını vermez!” Böylece Türkistan’ın daha açık ifadeyle Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakı konusundaki 3 efsane günümüze kadar devam etmiştir.***

ı. efsane ilhakın 250. Yıl dönümü kutlamalarını yapıldığı, ıı. efsane Türkistan’ın Rusya ile gönüllü olarak birleştiği ve nihayet ııı. efsane bunun ilerici bir hareket olduğu yolundaki efsanelerdir. Alma-Ata şehrinde yayınlanan bir tarih kitabında, tarihçiler tarih ilmine hayalperestlik unsurunu da ilave ederek, “Kazak topraklarının Rusya’ya ilhakı neticesinde, gerici ve arkalarında İngiliz müstemlekecileri duran, Hive, Hokand ve Buhara feodal devletleri tarafından Kazak halkının esaret altına alınması tehlikesine de son verildi”*** diye fikir beyan etmişlerdir.

Türkistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesini bir ilerici cereyan sıfatında görmek iste­meyen bazı Türkistanlı tarihçiler, milliyetçi olarak suçlanmaktadır. Bundan Sovyet­lerin bir resmî gazetesi, Kızıl Özbekistan, (Taşkent, 11.8.1959, s. 3) aşağıdaki yazısı ile şöyle bahsetmişti:

“Bizim memleketimizde, milliyetçilik temayülleri millî sınırlar ve geçmişteki ta­rihî meselelerde fikir bildirme şeklinde görünüyor şeklinde görünüyor. Bazı müel­lifler, Orta Asya’nın Rusya ‘ya ilhak edilmesi ehemmiyetini itibardan düşürmek, hattâ onu inkâr etmek için faaliyetlerde bulunmaktalar. ”

Sovyetler Birliği’nin devlet ve Komünist Partisi liderleri tarafından Kabardın topraklarını Rusya’ya ilhakının 400.Yıl dönümü münasebetiyle verilen 6 Haziran l 957’deki beyanatta, “Kabardın ve Balkarların Rus devletine ilhak edilmesinin, onların Rus ve başka halklar ile iktisadi ve kültür temasları için uygun şartlar yarattı”***JO diye fikir ileri sürülmektedir. Aynı fikir, Kazakistan’ın Rusya’ya ilhak mese­lelerinde de kullanılmaktadır.

Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakı meselelerinde yapılan konferans konularından ve törenlerinden öğreniyoruz ki, bu günkü Sovyet Rusya, Çarlık Rusya’nın Türkis­tan’ın bir parçası bulunan Kazakistan bölgesindeki siyasetinden menfaatleri olduğu­nu inkar etmemektedir.***

Kazakistan’da veya bütün Türkistan’da Rusya hakimiyeti devri bir ilericilik ce­reyanı ise, o zaman, ister istemez, Batı Avrupa devletlerinin eski müstemlekelerdeki hâkimiyetleri de esaret altına alınan milletler için ilericilik cereyanı olarak mı kabûl edilecek sorusu ortaya çıkacaktır. Taşkent’te 1954’te toplanan bir ilmî kurultayda, ‘Hindistan’ın İngiltere’ye ilhakı bir ilericilik midir?’ şeklinde verilen suale “hayır” diye cevap verilmiştir. Bu suale cevap veren tarihçi, “Hindistan ve İngiliz halkları arasında doğrudan doğruya temaslar olmadı. Bunun için Hindistan’ın ilhakı ilericilik olamaz; Orta Asya ve Kazakistan halkları ile Rus halkı her cihetten beraber yaşadı. Bunu için Türkistan’ın ilhakı ilericiliktir.” diye başını kurtarmıştır.***

[1] IV. Milletler Arası Türkoloji Kongresi. tebliğ. İlk baskısı. “Azerbaycan Türk Kültür Dergisi”, Anka­ra 1983, No. 243. s. 24-35; “Büyük Türkeli”. İzmir. 19114. s. 10-23. İngilizce tercümesi; Sonic Kclictions on Thc Stıhjcct Of Anncııinı’ >ıl’ Turkııstcn Kazakhstan Hy Russia. in “Central Asian Survey Oxford 1984 vol 3, No 4. p. 61-” Türkistan’ın Kazakistan Bölgesinin Kuseyge Koşulu Turalı Kaybir Fikirler; Yayına hazırlayan Alı Fmlil. “Akjknl”, Dergi. Alma-Ata 19%, No. 6, s. 60-67.

Konferans Konularının Listesini öğrenmek İçin HaKmı/. lxvestiya Akademii Nauk Kaz. SSR. Seriya Obşçestvcnnıkh Nauk (= Lan Kaz SON). Alnıa-Ala 1982. No. 1. s. 72-75. Tebliğlerin çoğunluğu Kazakistan Akademisi tarafından. Navaki Vnıcsti. (Ahedcn hcrahcr) adı altında. Alm.a-Ata 19112. 434 s. olarak yayınlandı. Tebliğlerden l 7’si Lan Kaz SON. No 3. 192. s. 2-R4’tc yayınlandı. Sovyetler Birliği’nin Halkları larilıi ile nıeşgûl bulunan “İstorıı SSSR” dergisi Alıııa-Ata’da devam ettirilen konferans hakkında makale yayınlamadı.

(2) Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakını kutlaımı Kimilerini bülOnllyle öğrenmek için bakınız: “Kazakistan Komünisti” Dergi. Alına-Ala l 98 1. No. 12 s. I6-2.1.

(3) Tanıanslı bayram, KP Moskova ^clıir Konıilcsi’ııuı Birinci Sekreteri Dinmulıammed Kunnycv’in konuşmaları; Sovyetler Dirliği Ki’ ve devlet liderlerinin ichrik yazıları: Lenin Nişanı ile mükâfat verilme kanunu. Berejncv’e laıılaııalı bayram meclisi tarafından gönderilen mektupları hakkında bilgi için bak: “Kazak Edchiyalı” I8.6.1982. s. 1-12: “Kazakistan Komünisti”. 1982. No. 7. s. J-J2. V)1

(4) K. Cunishacv. Kazakistan’ın X\’ll-XVlll. Asırlardaki Tarihine Haşlanışı (Kazak stilindeki keyhir tarihi derektcr tıırıılı.) “Voprosı Islorii Ka/akıslaııa i vostoçnogo Turkeslana”. Kilab. Alııt;ı-Ala 1 962. s. 154-170 ve i. Sulaynıanııv (Yayınlayan). Materiali po istoii Kaıakhskikh hostve XV-XVII1 vckov, Alına-Ala 1969. 649 sayfalık bir nmkalc ve kitaptan Doğu dillerinde kaynakların yok olduğıı öğrenilmektedir. Valcnten Yakovlcveiç Hasin. K izuçeniyıı dııkumcntalnoy osnovı istoii prisıediııeniya Kaziikhstiiıııı k Rossii, “Lan Kaz SON” 1981. No: 5. s. 17: “Rus dilinde bulunmayan başka kaynaklar hâlâ umumiyetle keşfedilmemiştir”. s. 22: XVIII. asrın birinci çeyreğine dair kaynaklar çok azdır”.

(5) Kazakhsko-Russkie etnoşoniya v XVl-XVlll voksklı. (Yayınlayanlar: Şahmatov. Kiracv, Şoinbaev). Alma-Ata 1961. s. 35-44.

(6) Kazakhsko-Russkie etnoşoniya v XVl-XVlll voksklı. (Yayınlayanlar: Şahmatov. Kiracv, Şoinbaev). Alma-Ata 1961. s. 35-44.
Tevkelev’iıı asıl ismi Mirza Kutlu Muhammed Tevkeloglu; Başkurt asilzadelerinden; Hıristiyan dinini kabûl ettikten sonra Aleksanıler İvanovaç Tevkelev adını almıştır. O, Çar 1 Peter’e yakın ve Rusya Hariciye Bakanlığı’nın resmi ve tesirli tercümanı ııli. Doğu dillerini iyi bilirdi. Fazla malûmat için bakınız: Baymirza Hayıt. Türkistan, Rusya ile Çin Arasında. Utanbul 1975. s. 52-58; Mehmcd Saray, Rusya’nın Asya’da Yayılması. “Tarih Enstitüsü Dergisi”, İstanbul 1981, S. X-XI, s. 284; V. Y. Dasin.
O vzaimootnoşeııiyalykh Tsarskoy aılmistratsii kazakhsikini viaılctelyan, v 40 kh godak XVlll vcka, “LAN Kaz Seriya Ohşçcstvennaya” (= i.an Kaz SO). 1967, No. 3. s. 59; “Tevkelev, Rıısya’nın XVl-il. Çarizminiıı asırdaki koloniyal siyasetini faal olarak yayan ve hükümetinin vazifelerini parlak bir surette icra eden kabiliyetli bir diplomatı idi”.

(7) Elçi Tevkelev’e verilen talimatname hakkında gerekli hilgi için bak: Otnoşeniyu (5), s. 42-44.

(8) Tcvkelcvın hatırası hakkında bakınız: M. Uıjanov. Dnevnik M. Tevkdeva kak ısloçnik pcistorii Kaz^klıstana. LAN Kaz. SO.. 1967, No. 4. s. 113-87 Olnoşcniya (5). s. 411-116: Hayıl (6). s. 53-54. T cvkclcv’ın Küçük-Cüz’dckı elçilik faaliyetinin halmıları Rusya Dış l’olilika Arşivi’nde bulunmakla ve onlar bu güne kadar biiliinüyle yayınlanmadı. Hı.ıanova gıirc (s 114) “Kazak liderlerinden 27 kişi Rusya ilc barış içinde yaşamak. lakin onun labiyctıni kabıil etmemek arzusunu hıldırıııek için Rusya’ya elçi uonderilmesine karar verdiler”.

(9) Hayıt (6). s. 53-54. T cvkclcv’ın Küçılk-Cılz’dckı elçilik faaliyetinin halmıları Rusya Dış l’olilika Arşivi’nde bulunmakla ve onlar bu güne kadar biiliinüyle yayınlanmadı. Hı.ıanova gıirc (s 114) “Kazak liderlerinden 27 kişi Rusya ilc barış içinde yaşamak. lakin onun labiyctıni kabıil etmemek arzusunu hıldırıııek için Rusya’ya elçi uonderilmesine kaıar verdiler”.
(10) Hayıt (6), s. 54 Aleks::; î.evşi n. Opi sanic Ki rgiz KazaÇikh ordc i slcpey. Pelcrsburg 1832. s. 95.

(11) Yurt: Göçebe ahalisinin her mevsimde kullandığı büyük çadır: Yurtun hacmi ailenin büyüklüğüne jiöre ayarlanmaktadır.

(12) V. Y. Hasin, O suşçııo i i lor m a kl ı vzaiınootunoşcniy tsarskoy Kossii i h: aza klısta ıı ıı v Wlll
vekaklı, LAN Kat. So.^ 1968. No. 5.s. 26.

(13) Hasin ( 11). s. 27.

(14) Hasin ( 11 ). s. 211.

(15) Kazakhsko Kusskiı: otnoşcııiya v WIII-XI\ vokaklı (Yayınlayanlar: Djangalin. Kır:v. Şahmmov). Alına-Ata İ9(>4, s. 165.

(16) Otuoşeniya ( 14). s. 204. Rus <,.”arı 1 HOS’dekl bir lcrmaııı ile Orenburg sınırları yakınlarındaki Kazak çocuklarının Rus vatandaşları taralından satın alınmasına vc onları kendi aralarında satmalarına izin vermişti- Salık Zinıaııov. l’olitfçcskiy ctroy Kazukhstanıı Konntsc XVIII i l’crvoy polovini XIX Vckov, Alnıa-Ata 1960. s. 236.

(17) S. E. Tolıhekov. Ohşçcstvczno cknnnnıisçcskiy otroy Kazuklıov v XVll-XIX vckaklı. Alnıa-Ata 1959. s. 201. Orta-Cllz. hanlarından Alıul Memet 1740 da Rusya himayesini kabûl etmiştir. Otıınşrcdyıı (5). s. 168-169.

(18) Otnnşcmyu (14). s. 214. Hilyllk-Cüz. Kazakları nın lıir kısmı IK45’de. kalan kısmı ise IK47’de Rusya tâbiyeli altına girmiştir. Otncşeııiya (4). s. VI.

(19) Ziınanov ( 15). s. I(X).

(20) A. i. Makşccv, Istoriçcskiy cbzcr Tıırkcstıına i sastııpatcl ııoJ!o dvîjcııiya v oJ!ıı Itııskikh. l’ctcrshurJ! 1890, s. 139.

(21) Hasiıı ( 11 ). s. 33.

(22) K. Marks-F. Engels. Eserler. c. XI (Rusça). 1. Kısım. s. 364. Pasaj Hasiıı ( 11). s. 32dedir.

(23) Bu rapor ve ıstılah programı hakkında bilgi için bak: Otnoşeniya (14). s. 518-521. s. 521; “Mıtastavinı uvajat. Russkcc imya v Stepi i boyafsya sili Russkogo oru jiya”.

(24) Basin (11), s. 33.

(25) Bak: İstoriya SSSP ; Yayınlayanlar B. [1 Grekov, Bakhruşin. Lebcdev). Moskva 19411. Haritalar kısmı. Sovyetler Birliği’nde yayınlanan bir eserdeki fikre de dikkat edilmelidir: Dcvcndra Kaııshık Central Azia in Modern Times, Edited by Dr. N. Khalfın. Moskva 1970. s. 40: “Russia’s expansion is to thc Steppe region rn.av be said ıo have bcgan in 1730 with the acceptance of Kussian control by Abdıılkhayir the Khan of Ihc Lcsscr Hordc”.

(26) N. E. Bckmakhanova. Tsarskoc provitclstvo i institut sutunata Sredııeııo Juza. IAK Kaz SO 1968. No. 2. 40.

(27) Otnoşeniya (14), s. 4(6-407. Erınuhan Bekmahanov. Prisocdincnic Kazakhstanı k Rossii Moskva 1957. s. 124: “Kazakistan topraklarının bütününün. bilhassa Orta-COz ve BüyUk-Cliz’ün Rusya ilhakı XIX. asrın birinci yarısında tamamlandı”.

(28) Kazakistan meseleleri ile çok meşgul bulunanlardaıı birisi. Rusya KPnin en eski üyelerinden. Pctcr Pctroviç Rumyantsev’dir (1870-1925). Onun fikrine göre Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakının birinci devri 1730-1822. ikinci devri 1822-1891 yılları arasındadır. O. “Kazakistan’da Rusya’nın siyasi tesirinin 182291 ‘dc görüldüğünün tahmin edildiğinden” bahsetmekteydi. Kazak-Snvyct müellifi G. Sapargalıcve güre. 1891 ‘e kadar değil, bilakis 1868’e kadardır. IAN Kaz SO., 19611. No. 6, s. 29. Kazakistan meseleleri ile çok meşgul bulunanlardan birisi. Rusya KPnin en eski üyelerinden. Peter Petroviç Rumyantsev’dir (1870-1925). Onun likriııc gore Kazakistan’ın Rusya’ya ilhakıııııı hiriııci devri 1730-1822. ikinci devri 1822-1891 yılları arasındadır. O. “Kazakistan’da Rusya’nın siyasi tesirinin 182291 ‘dc görüldüğünün tahmin edildiğinden” bahsetmekteydi. Kazak-Sovyet müellifi G. Sapargalıcve güre. 1891 ‘e kadar değil, bilakis 1868’e kadardır. IAN Kaz SO., 19611. No. 6, s. 29.416

(29) Sovetskaya Istoriçeskaya Entsiklopediya, c. VI. Moskva 1965, s. 794-950417

(30) Kazak topraklarını Rusya’nın bir parçası olarak idare etmek nizamnamesi. 268 maddeden ibaret olarak aşağıdaki eserde yeniden yayınlanıııışlır: M. G. Maseeviç. (Yayınlayan), Materinli po istorii politiçeskogo stroya Kazakhstana, c. 1, Alına-Ata 1960, s. 323-340. Sovyet tarihçileri. bu niz.amnaıneyi bir ıslahat vasfında görmektedirler. A. F. Yakuniıı, Norodı Srcdney Azii i Kaıakhstamı vo vrotoy polovine 19 vaka. Priseodiııinee Sredney Azii i K Rossii. Moskva 1954. s. 16: “11167-68 yıllarında Çarlık tarafından yürütülen memuriyet ıslahatı yoluyla, Orta Asya ve Kazakistan ahalisi için miıslcmlekecilik ve milli zulllm ıe siyasi hukuksuzluğu getirdi.”

(31) Bolşoyıı Sovetskaya Entsiklopediya, 3. Baskı. Moskova. 1973, c. XI. s. 419: “Kazak lopraklarıııııı Rusya’ya ilhakı (Prisoedinenic) XIX. asrın 601ı yıllarında tamamlandı”.

(32) Peter 1 ve onun Asya siyaseti. yani Türkıstnn siyaseti hakkındaki bütiln yazılar. onun talimatından bahsediyorlar. Ayrıca bakınız: Evgcncy Markov, Rossiya v Trcstralnaya Aziya, Petersburg l’X)l. s. 80: V. Y. Basın. O Russko-Kazakskikh diplunatiçcskikh utııoşeniyakh v ııaçaIc XVlll vaka. IAN Ka/. SON .. 1965. No. S. s.45: A. Saabırkhanov. Torgavaya Politika Taaxizma v Mlaılşcm .luzc vtorny polovine XVIll vaka. IAN Kaz SO.. 1967, No. 6. s. 44: Saray (6). s. 2!!5.

(33) V. Y. Basın. Kazakhstan v sisteme vncşnoy politiki Rossii v peryov polovini XVIII veka “Kaziikshtun v XV-XVlll vekakh” (kitapta). Alma-Ata 1969. s. 55-56.

(36) A İ. Makşeev ( 19). s. 1 39.

(37) İlya Miklıayloviç Kazantsev. Opisanic Kirgiz-Kaysak. Petersburg 11167. s. 6.i2

(38) Kenaserı hakkında Çar ve Rus Sovyet tarihçilerinin bazı fikirleri: V . P. Scmeııov (Yayınlayan). Rossiya. e. XVIII. Kirgizskiv Kray. Petersburg 1903. s. 145: “Sultan Kenesarı Kırgız (= Kazak) hozkır-larıııda 7 yıl hakimiyet sürdürdü.” M. P. Vyatkin Oçerki po istorii Kazakhskoy SSR. Lcningrad 1941. s. 273: “Kenesarı hareketi. Kazakistan’da müstemlekecilik aleyhindeki büyük milli hürriyet hareketi idi. “Eııtsiklopcdiçcskiy slovar, Petersbıırg 1895, c. XIV A. s. 93H: “Kencsarı bozkırlarında Rus isminin tesirini zayıflattı. O bütün Kazakları Rusya hakimiyetinden kurtarmak hayalini kuruyordu. “Bekmakhaııov (26). s. 116: Çar-Rusya birlikleri (askerî kuvvetleri) Kenesarı aleyhinde uzun zammı mUcadele etmek zorundaydılar. çtinkli onun asker! birliklerini. tasavvur edilemeyen bozkırlar şartlarında
avlamak kolay değildi”. s. 1 12: Kenesarı 1841 de Kurultay vasıtasıyla Han olarak seçildi.

(39) Y. V. Stalin, Soçincnic, c. IV. s. 67’deıı pasaj alan Ziıııanov ( 1.5), s. 226.

(40) N. G. Apallova, l’risocdineic Kazakhstana k Rossii, Alına-Ala 1948. kitabından pasaı alan A. Sabırklıaııov. Rossiskoc poddanstvo Kazakhov v prcdstavlcnii Kazaklıskov fcodal’noy znali i tsars-kogo pravitelstva, IAN Kaz SON. 1965. No. fı. s. 70. 

(41) Sergali Tolıhckov. Koçcvoc ohşçcstvo Kazakhov v XVlll -ııaçak XX vcka, Alm;ı-AI;ı 1971. s. 240.

(42) Sancar Aslendiyar hakkında bakınız: Baymirza İlayı! Türk Dünyasında Kıısya Kııperyalizıııiııiıı İzleri, 2 . Baskı. İstanbul 1978. s. 263.

(43) Sancar Aslendiyar, İstoriya Kazaklısıana. c. 1. Alnıa-Ala Moskva 1935, s. 1 16.

(44) Natalya Gcnnadievna Apollova (35)ın kitahı Sovyet tarihçileri tarafından çok zikredilen hir eserdir Sovyet tarihçilerinin Türkistan’ın ve Kazakistan’ııı Rusya’ya ilhak ediImesini “ilerici hir cereyan” halinde gösterdikleri ilk yazıları hakkında hak: A. G. Apollova, Ekononıisçeskie i politiçeskic svyazi Kazakhstanı s Rossicy v XVIII neçalc XIX vakov, Moskova 1960, s. 11-18.

(45) Baknıaklıanov (26), s. 107, dip not l ‘de yazıyor’ “Benim 1947 de yayınladığını “Kazakistan XIX. Asrın 2()-4n’lı Yıllarında” konulu kitabında. Sultan Kenesarı’nın harekatı hatalı olarak gösterilmiştir. “Kazakistan tarihi meselelerini Marks’ça-Lenin’ce aydınlalıııak için “za Mazhzistko-Ccııinskoc nsvnpnziu voptcsi istorii Kazakhstan, Pravdu, 23 Aralık 195 I” adlı makalede Sultan Kenesarı harekelinin gerici-IOodal saltanutçılık karakterini taşıdığının gösterilmesi, beni bu meseledeki gözlemlerimi yeniden tahlil etmeye ınechıır etti (zastavilamynya). Arşivlerde bulduğum yeni malzemeler, bu bölümü (kitaptaki bölümünün konusu: Kazakistan’da leodal-saltanatı hareketlerinin gericilik mahiyeti) yeniden yazına imkanı verdi”. Bu tarihçi, bir makaleıım darbesi ile kendisiııiıı eski hültin fikirlcrindcn vazgeçmeye mecbur olmuştur.

(46) Sovyetler Birliği tarihçileri ve ideologlarının Türkistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesinin ilericilik olduğu hakkındaki fikirlerini sistemli öğrenmek için bak: B. Hayıl. Turkestan im XX. Jabxhudart, DarmstadtSovyetler Birliği tarihçileri ve ideologlarının Türkistan’ın Rusya’ya ilhak edilmesinin ilericilik olduğu hakkındaki fikirlerini sistemli öğrenmek için bak: B. Hayıl. Turkestan im XX. Jabxhudart, Darmstadt 1956, s. 361-62.  Aynı müellif, The history of the Türkistan national nıovemenl under Bolshevik Atlack. “Milli Türkistan” 1952, No. 79 B (English Edition), s. 10-20; Aynı müellif Türkistan’da Rusya Hilkimiyeti Terakkiperverlik İmiş “Milli Türkistan”, 1964. No. 104. s. 18-23.-

(47) Istoriya Kazakhskoy SSR, Alma-At.ı 1955, s. 355 (c. 1.).430

(48) Otnoşeniya (5), s. 111; Yakunin (29), s. 21-22: “Orta Asya halklarının Rusya’ya ilhak edilmesinin her şeyden önceki ehemmiyeti, onların iktisadının Rusya iktisadi hayatını celbedilmesinde görünüyor.” Bu fikri anlamayanlar da olabilirler!

(49) Bak: “Kazakistan Komünisti”, 1982. No. 7. s. 3-31.

(50) Sovyet tarihçilerinin fikirlerine göre, “Orta Asya’ya Rus insanlarından ihtilal ve sosyalizm fikirleri geldi. Bolşevik partisinin rehberliğinde yerli ahali Rus insanlarından kendisini sosyal ve milli serbestliği ıçin mücadele etmeyi öğrendi”. Onların hu lllr fikirlerim tamamıyla öğrenmek için bak. Muteriali obiedinenniy nııuçnoy sessii, posvyaşcennoy istoii Sredney Azii i Kazakhstana, Taşkent 1956, s. 433-. İlhak edilmenin ilerici bir cereyan olduğu aşağıdaki eserde zikredilmiştir. il. S. Suleymenov, V. Y. Basın, Kazakhstana v sostave Rossii v XVIII-naçale XX vekakh (K 250-lctiyu (lohrovolnogo prisoedineniya Kazakhslan k Rossii). Alma-Ala 1981: T. J. Şoinhaev. Dohrovolnoc vkhojdanie Kazakhskikh /emel v Rossii i ego proıırcssivnoc xnaçcnic, Doklora ten. Alına-Aıa 1966; Yakunin (29), vs.