Necdet SANÇAR: ALPARSLAN TÜRKEŞ

Yaşayan Türk Milliyetçileri

ALPARSLAN TÜRKEŞ

Necdet SANÇAR

Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 Pazar günü Kıbrıs’ın Lefkoşe kasabasının Yenle anıl Mahallesi, Kirlizade Sokağı, 13 numaralı evinde dünyaya geldi. Babası, hayatını ticaretle kazanan Ahmed Haindi Beğ, annesi Fatma Zehra Hanım’dır.

İlkokul öğrenimini doğduğu şehrin Sarayönü İlkokulu’nda yapan Türkeş, oradan Haydarpaşa Rüşdiyesi’ne geçmiş, üç yıl orada okuduktan sonra, o tarihlerde Kıbrıs’ta uygulanan usule göre, iki sene daha ortaokul öğrenimi yapmıştır.

Alparslan Türkeş, 1933’te, ailesiyle birlikte Türkiye’ye geldi ve İstanbul’a yerleşti. O yılın haziran ayında Kuleli Askeri Lisesi’ne yazıldı. 1 Mayıs 1936 da liseyi bitirerek Harbokulu’na geçti. 30 Ağustos 1938’de Harbokulu’nu bitiren Türkeş, asteğmen, rütbesi ile piyade subayı oldu. 28 Şubat 1939 da piyade teğmeni olarak Piyade Okulu’nu bitirdi

Alparslan Türkeş, 14 Ocak 1940 da Isparta’da, Katırcıoğlu ailesinden Ahmed Tevfik Beğ’in kızı Muzaffer Hanım ile evlendi.

30 Ağustos 1942 de üsteğmenliğe yükselen Türkeş, 1944 yılında Harp Akademisi giriş imtihanını kazandı. Fakat, 1944 yılı baharında, Türklük ve Türkçülük düşmanlarının yarattıkları ve adına Irkçılık – Turancılık Dâvâsı dedikleri hareket sırasında, birçok milliyetçi ile birlikte Türkeş de tevkif edilmiş olduğundan, Harp Akademisi’ne devam hakkı elinden alındı. Hayli uzun süren Irkçılık – Turancılık Dâvâsı sonunda, bütün Türkçülerle birlikte Alparslan Türkeş de beraat etmişti. Buna rağmen, zaman aşımı ileri sürülerek, akademi hakkı tanınmadı. Fakat yeniden imtihana giren Türkeş yine kazandı ve Akademi’nin birinci sınıfını pekiyi derece ile bitirdi. Usul gereğince bir yıl kıta, bir yıl da karargâh hizmetini gördükten sonra tekrar imtihana girip yine pekiyi derece ile başarı kazanan Türkeş, 1954’te kurmay oldu.

Turancılık dâvâsı başlarken, 12 Haziran 1944’te tevkif edilen Alparslan Türkeş, İstanbul’daki 1 Sayılı Sıkı Yönetim Mahkemesi tarafından 9 ay 10 gün cezaya çarptırıldı. Diğer Türkçülerle birlikte kararı temyiz eden Türkeş, kararın bozulması üzerine 2 Sayılı Sıkı Yönetim Mahkemesi’nde görülen dâvâ sonunda, bütün Türkçülerle birlikte, beraat etti. Bu karar, Askeri Yargıtay tarafından da tasdik edilince, Irkçılık -Turancılık Dâvâsı adı verilen hareketin içyüzü ortaya çıkmış oldu.

30 Ağustos 1946 da yüzbaşı olan Türkeş, 1948 Nisanında Genel Kurmay’da açılan Amerika imtihanını kazandı ve Amerikan Piyade Okulu ve Harp Akademisi’nde 1949 yılına kadar öğrenimine devam etti.

Türkiye’ye döndükten sonra, Piyade Okulu’da, önce gerillâ, daha sonra tabiye öğretmem oldu. 30 Ağustos 1953’te binbaşılığa yükseldi. 1955’te, Genel Kurmay’da açılan ataşemiliterllk imtihanını da pekiyi derece ile kazanarak, o zaman Washington’da bulunan NATO’nun en yüksek karargâhı “Daimi Grup”daki Türk temsil heyeti kurmay başkanlığı temsili üyeliğine tâyin olundu. 1957 yılı sonuna kadar bu vazifede kalan Türkeş, bu müddet içinde G. Washington ve America üniversitelerinin gece derslerine devam ederek milletlerarası iktisat ve İngilizce kompozisyon öğrenimi yaptı.

Türkiye’ye dönüşünde Elâzığ Piyade Alayı Tabur Komutanlığına tayin edildi. 30 Ağustos 1958 de yarbay oldu. Aynı yıl Almanya’ya gönderildi. Orada Atom ve Nükleer Okulu’nda atom öğrenimi yaptı.

30 Ağustos 1959 da albaylığa yükselen Alparslan Türkeş, 27 Mayıs 1960 hareketinden sonra Başbakanlık Müsteşarı oldu. 20 Eylül 1960 tarihine kadar bu vazifede kaldı. Bu vazifede iken, yurdun muhtaç bulunduğu hamlelerin yapılması ve Türkiye’nin siyasetinde Türkçülük ülküsünün hâkim olması, C.H.P. ile işbirliği yapılmaması ve Demokrat Parti’yi tutan büyük kitleye düşmanca davranmayıp tarafsız ve adaletli bir idare kurulması hususlarındaki düşünceleri dolayısıyla, M.B.K.’nin bu fikirleri beğenmeyen üyeleri ile arası açıldı. Bu üyelerin, C.H.P. ileri gelenleriyle hazırladıkları bir oyun neticesi, kendisine taraftar sanılan 13 Milli Birlik üyesiyle birlikte 13 Kasım 1960 da tevkif edildi. Hindistan’a sürüldü.

Bu yüzden, eşi ve çocukları ile birlikte, 19 Kasım 1960 da uçakla Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan Türkeş, bu sert iklimli ülkede üç yıla yakın kaldı.

24 Şubat 1963’te Türkiye’ye dönen Alparslan Türkeş, 21 Mayıs 1963 hareketi bahane edilerek, aynı gün, bir kere daha tevkif olundu. O sıralarda kurmak üzere olduğu bir dernek ile yapacağı mücadelenin bunda rolü büyüktü. Uzun zaman hürriyetinden uzak kaldı. Mamak’ta bir askeri mahkeme tarafından yapılan muhakemesi sonunda, 21 Mayıs hareketiyle hiçbir ilgisi bulunmadığı ortaya çıktı ve beraat etti.

5 Eylül 1963’te serbest bırakıldı.

1965 Martında C.K.M.P.’ye giren Türkeş, bu partinin ilk kurultayında genel başkanlığa seçildi. 10 Ekim 1965 seçiminde Ankara Milletvekili oldu. Hâlen, son olağanüstü kurultayda adı Milliyetçi Hareket Partisi yapılan partinin genel başkanıdır.

Alparslan Türkeş, birçok meziyetlere sahip bir Türk aydındır. Her şeyden önce şuurlu bir Türkçü ve bir ülkücüdür. Kuleli Askeri Lisesi’nde başlayıp 27 Mayıs 1960 hareketine kadar süren askerlik hayatı boyunca, bir yandan mesleğinde kendisini yetiştirmeye çalışırken, diğer taraftan da Türkçülük ülküsü ile ilgili eserleri okumuş, bu suretle ırkına hizmet aşkı ile dolu ülkücü bir Türk subayı ve aydını olmuştur.

Türkeş, geniş ve köklü bir kültüre sahiptir. Devamlı ve sistemli bir okumanın neticesi ve eseri olan bu kültüre ilk kaynaklığı yapan kütüphanesi 1944’te yağma edilmişse de, Türkeş, sonraki yıllarda yeniden kütüphane kurmuştur.

Alparslan Türkeş cesur bir yaratılıştır. Bitmez tükenmez bir azim sahibidir. Çok çalışkandır. Parlak bir zekâsı vardır. Türkçülüğü ve bu meziyetleri dolayısıyla, Türklüğe ve Türkçülüğe karşı olan meziyetsizlerin düşmanlığını üzerine çekmiştir.

Eşi Muzaffer Türkeş, her bakımdan mükemmel bir Türk kadını, bir Türk hanımefendisi, bir Türk annesidir. Alparslan Türkeş’in, sırf Türkçü olduğu için uğradığı haksızlıklarda ve yediği darbelerde, yıllarca, acılan bağrına basarak herşeye katlanmış, katlanmasını bilmiştir.

Çok iyi İngilizce bilen Türkeş’in, küçük broşürler dışında “1944 Milliyetçilik Olayı” ve “Türkiye’nin Meseleleri” adlı iki mühim eseri basılmıştır.

Türkeş ailesinin dördü kız, biri erkek beş çocukları olmuştur. 27 Kasım 1940 doğumlu Ayzıt, Dr. Özben Dölen ile evlidir. 18 Ocak 1943 doğumlu Umay, Erzurum Atatürk Üniversitesinde Türkoloji asistanı Turgut Günay ile evlidir. Kendisi de aynı üniversitede Türkoloji asistanıdır. 2 Haziran 1967’de dünyaya gelen çocuklarının adı İlteriş Kutluk’tur. 13 Aralık 1944 doğumlu Sevenbige Çağrı Mülkiye son sınıfındadır. 5 Şubat 1947 doğumlu Selcen, teğmen Hamit Homriş ile evlidir. 1 Aralık 1954 doğumlu Tuğrul Türkeş, orta öğrenimini yapmaktadır.

Kaynak: ÖTÜKEN, Eylül 1969, S.8-9.