“Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar.” (Nisa Suresi/10.ayet)
“Su da yandı
Sel geldi su dayandı
Aşk odu beni yaktı
Su serptim o da yandı”[1]
Yeryüzünün ve Kainatın neresinde olursa olsun Cenab-ı Allah (C.C) tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun. Musul, Telafer, Tuzhurmatı, Felluce, Kerkük, Filistin, Doğu Türkistan ve Tüm İslâm Dünyasının ve Dünyanın acısı acımızdır:
Irak petrollerini Türkmen Türkünün kanına değişenleri kınıyorum. Musullu, Kerküklü, Telaferli, Tuzhurmatulu, Erbilli, Süleymaniyeli Halepli, Bayır-Bucaklı Türk yetimlerin haklarını yiyenlerin sağır vicdanlarına, işitenlerin vicdanlarına “Yetimlerle ilgili nice ayeti” haykırıyorum. O petrollere masumlarının kanı, namusu, iffeti, göz yaşları karıştı. O petrolleri kullananların uçakları uçamaz, gemileri yüzemez, kara taşıtları toprakta gidemez, fabrikalarında bacalar tütemez, göreceklerdir. Onlar (!) TV kanallarından yalan, sahte, riyakar şekilde Filistin’e, Filistinli analara, bebelere, kahramanlara göz yaşı döker gibi görünüyorlar. Bizim yüreğimiz yanıyor o analar, o bebeler, o yiğitler için. Irak’lı Türk’ün kanına, ağlamayan Filistinli bebeğin dökülen kanına da ağlamaz. Çünkü dökülen ikisinde de mazlum kanı. Göz yaşı öyle bir berraklık ve safiyet içerir ki sadece mazluma ağlar, onda riya olmaz. Ağlarsa ikisine de ağlar. Gözlerimizin kah biri Kerkük, Musul, Telafer, Tuzhurmatu olur, kah Filistin, Gazze, Batı Şeria, Humus, Halep; birine ağla diğerine ağlama diyebilirmiyiz? Biri Suriye olursa biri Libya, Afrika olur, Biri Doğu Türkistan olursa diğeri Açe olur:
“Göz odur ki Yunus gibi
Öz odur ki humus gibi
Söz odur ki namus gibi
Gayrisi bize yar değil”
Bu dediklerimin, muhatapları günü gelince İsrail Devletini yöneten zalimlere Kuzey Irak petrol satışında yardımcı olduklarını gizleyemeyeceklerdir. Iraklı mazlumların kanı ile takas edilmiş Petrollere aracılık ettikleri ortaya çıkacaktır.
Sivil Savunma dahil büyük ihaleleri İsrail’e verdikleri anlaşılacaktır. Bildiğiniz gibi, yakın tarihte 2254 kilometrelik Suriye sınırımızın mayın temizleme ihalesini İsrail’e vermek istemişler, TBMM’den 196 milletvekilin Anayasa mahkemesine başvurusu ile iptal edilmiştir.[2]
Eli kanlı bölücü terör örgütü ile “benim ve arkadaşlarımın masaya oturduğunu ispat edemezseniz şerefsizsiniz”[3] deyip ondan sonra görüştüklerini bir marifet gibi söylediler bununla övündüler. “Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline” (Casiye suresi/7. ayet)
Yalancıları, iki yüzlüleri, yetim hakkı yiyenleri, iffetleri kirletilen mümineleri korumayanları, mazlum ahı alanları, şehit kanını önemsemeyenleri, anaları ağlatanları, yuvaları yıkanları, suçsuzları suçlayanları sadece ve sadece Yüce Allah’a şikayet ediyorum. “Hiç şüphesiz Allah her şeyin mutlak galibidir ve zalimlerden intikam alıcıdır” (İbrâhîm Suresi/ 47.ayet).
“Bayram gelmiş neyime
Anam anam garibem
Kan damlar yüreğime
Anam anam garibem”
ağıt
Türkmen’i unuttular
Kanını kuruttular
“Türk yok oldu deyince”
Nefesler susturdular
Türk yalana aldandı
Dökülen kızıl kandı
Dicle suyun dökünce
Oda Irak’ta yandı
Türkiye’m uyanmazsın
Bir gün Türk’ü anmazsın
Yürek “eyvah” duyunca
Döşün vurup yanmazsın
özden sitemi oktur
Lâl hali dilden çoktur
Hayat bir gün bitince
Gözünde Ukbâ yoktur
hilmi özden-21Temmuz-2014
[1] Ağıt. Mehmet Niyazi, Ölüm Daha Güzeldi, Ötüken yayınevi, İstanbul, 1982, s.11.
[2] Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2009/45 Karar Sayısı : 2011/88 Karar Günü: 2.6.2011, Resmî Gazete Anayasa Mahkemesi Kararı: 28 Mart 2013 Perşembe Sayı : 28601.
[3] http://www.radikal.com.tr/politika/bahceli_recep_tayyip_ocalan-1115872